Ağustos, 2010 için arşiv
“Gegen Gewalt an Frauen”
Posted in Deutschsprachige Artikel with tags "Gegen Gewalt an Frauen" on 31/08/2010 by KarakökKüresel tavuk
Posted in Avrupa haberler, Direnis, Duyurular, Eko yazilari, Haberler, Makaleler on 31/08/2010 by KarakökBu makale 1 Subat 2004 tarihinde isvicrenin günlük gazetesi NZZ de yayinlanmistir. Endüstriyel tavuk üretimini hakkinda cok önemli bilgiler icerdigi icin, sizlere paylasmak istedik ve makaleyi türkceye cevirdik.
Karakök Otonomu
Bransin stari iste burada: bembeyaz, parlak tüyler, tavuk orantilarina göre bile tuhaf gözüken ufacik bir kafa, genis bir gögüs. Biraz vücut gelistirmecilerini andiriyor. Ornitolog amatör bile bunu anlar: cok et!
Tavugun adi „Cobb 500“. Bu gercek bir isim degil, fakat ticari olarak kullanilan kümes hayvanlarinin „New Hampshire“ ya da patriotik bir sekilde „Isvicre tavugu“ olarak adlandirildigi zamanlar coktan gecti. Modern tavuk dünyasi soguk, rasyonel ve piyasa odakli. Tavuklar sirket adi ya da seri numarasi tasiyorlar. Üstte bahsettigimiz et tavugunun adindaki “Cobb”, tavugu yetistirme laboratuarlarinda gelistiren ve onu simdi dünyanin her bir ucunda pazarlayan sirketin ismi: Cobb-Vantress, “Tyson Food” a ait olan amerikan bir kümes hayvani konzerni. “500” ise tip numarasi.
Cobb tüylü eseri ile gurur duyuyor. “Cobb 500 dünyanin en popüler et tavugudur” diye yaziyor. “Büyüme sürati mükemmel, yem dönüstürümü cok verimli, iskelet insasi üstün ve semirtme sürecindeki ölme orani cok düsük. Bu faktörlerin hepsi, et üreticilerinin daha fazla kar yapmasini sagliyor. Ve isin en güzel yani: Cobb 500’ün genetik potansyeli daha cok imkanlar sundugu icin, sonraki kusaklar daha da verimli, daha da ekonomik ve daha da etli olacaktir”.
Et, et, et. Dünya tüketicilerin tavuk eti istahi sinirsiz. 2000 senesinde dünya pazarina 70 milyar kilo tavuk eti sunuldu. Daha 1960’da 10 milyar kilonun altindaydi. 40 senedir küresel tavuk endüstrisi her sene %5 büyüyor. Gida skandalleri ya da hayvan koruma kampanyalari tek tek ülkelerde yerli pazarin kisa vadeli cökmesine neden oluyor, fakat pazarin küresel büyüme trendini degistirmiyor.
Dizayn edilmis hibrid tavuklari
Tavuk etinin popülerliginin en büyük nedeni fiyatidir. Hic bir baska et sektörü üretim giderlerini tavuk endüstrisi kadar olaganüstü hizli bir sekilde azaltamadi. Amerikan tavuk ekonomisti Paul Aho’nun hesabina göre, 1944 yilinda ABD’nin ilk ciftliklerinde 1 kilo canli tavugun üretimi 4.84 (bugünki) dolara mal oluyordu. Bugün ise 1 kilo canli tavugun üretim gideri 48 Cent’e mal oluyor. Yarim yüzyil icerisinde tavuk etinin üretim fiyati %90 indi. Aho’nun degerlendirmelerine göre daha’da inecektir.
Üretim teknolojisindeki patlama 1960’larda basladi. Tavuk endüstrisi eski tip cins tavuklarin yerine gececek yeni tip civciv ve tavuk üretti: „hibrid tavuklari“. Bu tavuklar, optimize edilmis kirma cinslerin birbirleriyle tekrar kirilmasi ile olustu. Hibrid tavuklari hem yumurta, hem et üretiminde verimlilik konusunda bir patlama yapti. Ayni zamanda tavuk ciftliklerinin bir kac büyük tekele bagimliliklarini artirdi. Hibrid tavuklari tavuk endüstriyellerin dilinde bir „nihai ürün“. Onlardan tekrar yeni tavuk yetistirmek mümkün degil. Her seferinde yeniden ilk kusagin genetik materyali kullanilmasi gerekiyor. Bu sekilde yetistirilmesi sadece büyük ciftlikler icin mümkün olan zor ve pahali bir prosedür haline geliyor. Tüm dünyadaki yumurta tavugu pazari dört tavuk konzernin ellerinde; et tavugu pazari ise on konzernin ellerinde. Brans uzmanlari, konsantre isleminin ve dünyadaki tavuk stogunun tekdüze edilmesinin daha bitmedigini söylüyorlar.
Hibrid devriminden önce ortalama bir et tavugu verilen gidanin dört’de birini et dokusuna dönüstürüyordu, modern tavuk ise yarisini. Yumurta tavuklarinin senelik verimi 200 yumurta iken, 300 yumurta oldu. Tüm tavuklar hesaplandiginda, bu sayi ekonomik olarak o kadar büyük bir rakam ki, „Bio“ ciftlikleri bile modern hibrid cinsleri kullaniyorlar.
Tabiki küresel tavuk endüstrisi verim amaci ile sürekli optimize edilmis yetistirme yöntemleri ile, bir cok sorun ortaya cikardi. Yumurta tavuklari cok et etlenmesi icin degil, cok yumurta vermesi icin yetistirilmis. Bundan dolayi bu tavuklardan dogan erkek civcivleri et tavugu olarak kullanmak karli olmuyor. Sadece Isvicre’de her sene iki milyon taze yumurtadan cikmis erkek civciv gaz odalarinda öldürülüyor. Avrupa Birliginde ise her sene 280 milyon yeni dogmus civciv ayni nedenden dolayi öldürülüyor – fakat genelde gaz odasinda degil, ögütme makinalarina atilip canli canli parcalaniyor. Etleri disi civcivlere yem olarak veriliyor.
Erkek civcivleri disilerden ayirmak icin gereken zamani azaltmak icin, tavuk endüstrisi bir yöntem daha bulmus. Tavuk öyle bir sekilde dizayn edilmistir ki, erkek ve disi civcivlerin tüyleri farkli renk oluyor. Bu sekilde hayvanlarin cinsiyet organlarini incelemeden, sadece tüy renginden cinsiyeti belirlenebiliniyor ve ayirma prosedürü hizlaniyor (yani uculasiyor). Bu sekilde saat’de 4000 civciv ayiklanabiliniyor. Prosedürü dahada hizlandirmak icin, su an mekanik ayiklama yöntemleri üzerine arastirmalar yapiliyor.
Bina harclarindaki et
Tabiki disi tavuklarda uzun yasamiyor. Disi bir civcivin yumurtlayabilecek hale gelmesi icin 18 hafta geciyor. Endüstriyel kullanilan yumurta tavuklari genelde bu noktadan sonra sadece 6 ay yasiyorlar, cünkü yarim sene sonra genelde tavuklarin aynen dogadaki akrabalarinda oldugu gibi, tüyleri dökülüp, yenileniyor. Bu dogal devrede tavuklar yumurtlayamiyor. Aslinda, yumurtlamalarina ara verip, tekrar bir sene boyunca kullanabilinirler. Ancak, böyle bir ara yumurta fabrikalarindaki plani bozuyor, cünkü maksimum üretimi Noel ve Paskalya bayramlarina denk getirmek zorundalar. Üstelik yasi büyük tavuklarin yumurtalari genelde biraz daha büyük olur – bunlar ise pazar ve tüketiciler tarafindan istenmiyor. Bundan dolayi hayvanlarin cogu 6 ay sonra öldürülüyor. Modern yumurta tavuklarinin eti az (ve hatta yer kaplamamasi icin neredeyse sifir) oldugu icin, et pazari icin kullanilamiyor. Bundan dolayi hayvan unu haline getirtilip, cimento fabrikalarina gönderiliyor.
Bazi uzmanlar, asiri yetistirme yöntemlerinin ayni zamanda tavuklarda psikolojik hastaliklara yer actigini söylüyorlar. Birbirlerinin tüylerini kopartmalari ve bu sekilde birbirlerini yaralamalari endüstri icin ekonomik bir sorun. Bundan dolayi sicak bir bicak ile tavuklarin (sinir dokusu bol olan) gagalari kesiliyor.
Et tavuklarinda gelince, onlarda yetistirme basarilarinin negatif sonuclarini cekiyor: iskeletleri kas dokusunun asiri hizli gelismesine yetisemiyor. Agirlik ve kemik yapisi arasindaki dengesizlik bir cok hastaliga yol aciyor: ayakta durma ve yürüme zorluklari, basinc hasarlari. Hayvanlar kronik kemik ve eklem agrisi cekiyor. Kendi gövdelerinin agirliklarindan dolayi belirli bir süre sonra kimildayamamalarina neden oluyor. Bu ciftciler icin tekrar bir avantajdir: Tavuklar ne kadar az hareket ederse, o kadar az gidaya ihtiyaclari olur.
Gerci modern tavugun zaten kimildayacak yeri yok. Isvicrede bir metrekare de maksimum 30 kilogram et tavugunun yasamasina izin veriliyor, Hollanda’da ise maksimum 50 kilogram – bu 25 yetiskin hayvan anlamina geliyor. Fakat uluslararasi tavuk endüstrisi simdiden üretim kosullarinin daha da kötüye gitmesini bekliyor. Agronom Peter van Horne’ye göre, daha sert hayvan koruma, ilac, gida ve doga koruma yasalari sadece Hollanda’da bir kilo tavuk eti üretiminin 6 Eurocent yükselmesi anlamina gelir. Fransa’da ise 4 Eurocent yükselmesi anlamina gelir.
Tavuk eti ve yumurta pazari karini az marj, fakat cok miktar ile yaptigi icin, üretim fiyatlarin yükselmesi büyük bir rekabet dezavantaji. Bundan dolayi, tavuk ekonomu Aho, tavuk üreticilerinin ticaretinin daha da globalessecegini ve üretimi politikasi daha esnek olan ülkelere devredilecegini söylüyor. Bu prosedür simdiden islemekte: Brezilya ve Cin’de tavuk ticareti dünyanin hic biryerinde büyümedigi kadar büyüyor. Cobb 500 bir dünya vatandasi.
Cobb sirketinin sitesinde pazarladigi “ürünleri” (numaralarin üzerine tikladiginizda detayli bilgi cikar):
http://www.thepoultrysite.com/focus/cobb/7/cobb-vantress-primary-broiler-breeders
Qijika Reş Dergisi
Posted in Duyurular, Haberler with tags Qijika Reş Dergisi on 31/08/2010 by KarakökQijika Reş Dergisi, Eylül Ayının İlk Haftasında Yoldaşlarıyla Buluşuyor
Sınırsız ve sonsuz mavi semalarda yoldaşlık bulutuna tutunmuş,
özgürlüğe kanat çırpan Qijika Reş kafilesinden herkese merhaba.
Qijika Reş dergisini doğuran en keskin sancı ertelenmiş bir randevunun
durmadan yankılanan özgürlük çağrısına icabet etmekti. Qijika Reş
dergisi, düşü kurulmuş, duyurusu yapılmış ancak gerek tembellik
uykusunun tatlı cazibesi gerekse etrafımızda yaratamadığımız kolektif
enerji yoksunluğu dolaysıyla gecikerek vücut bulmuş bir projedir.
Kusursuz ve verimli bir toplum bahçesi yaratmaya çalışan modern
iktidarın siyaset dünyasına uzak, arafta kalmış ancak özgürlük rüyası
görmeye devam eden öznelerin yana yana soluyacağı bir bahçe yaratmak
arzusuyla yola çıkmıştık. Temel derdimiz kusurlu, dikenli, yabanıl,
ayrık otlarının buluştuğu doğal bir bahçeydi. Geçen zaman, soluğumuzun
değdiği mekânlarda özgürlük türküsünü farklı notalarla okuyan bir dizi
yoldaşın varlığıyla tanıştırdı bizi. Emekleme aşamasının bittiği,
kervanın yolu koyulduğu zaman gelip çatmıştı artık. Kervan yolda
dizilir düsturundan hareketle, amatör ruhumuzun ve sarsak politik
heyecanlarımızın sindiği bir parça kusurlu bir içerikle bu ilk sayıyı
çıkarmaya karar kıldık.
Neden Qijika Reş (karakarga) isminde karar kıldığımızın hikâyesine
gelecek olursak. Dinlediğimiz hikâyelerde, şiir imgelerinde, anonim
halk söylencelerinde sevilmeyen, uğursuz, çirkin bir kuştur karga. Bir
beddua, bir lanet sembolüdür. Karga hiçbir kültürde (Amerikan
Kızılderilileri dışında) pek hayırla anılmaz. Efsanelerden edebiyata,
karga denildi mi yanında ölüm ve günah da boy gösterir. En büyük
suçları leş yemeleridir. Sanki insanlar biftekleri hayvanları
öldürmeden yiyorlar! Karga düşmanlığının dilimizdeki köklü yansımaları
uzun bir lanet zincirini oluşturur. “Besle kargayı oysun gözünü,
Kılavuzu karga olanın burnu boktan çıkmaz” vb. Kargaburun, kargacık
burgacık, kargasekmez hep bu keskin nefreti yansıtır sözcüklere.
Farsçadan gelen ‘zağzeban’ sözcüğü de kara ağızlı, beddua edici
anlamında kullanılır. Dinler de sevmez kargayı. Eski Ahit’den beri
sürer bu nefret. Habil, kardeşi Kabil’i öldürdükten sonra, gömmeyi
bilmediği için cesedini ortada bırakır. Ne de olsa yeryüzünün ilk
ölüsüdür Habil. Allah, Kabil’e rehber olması için iki karga yollar. Bu
iki karga kavga eder ve kavga birinin ölümüyle sonuçlanır. Hayatta
kalan karga, gagasıyla toprağı eşeleyerek bir çukur açar ve ölen
kargayı buraya iterek üzerini toprakla örter. Bunu gören Kabil çok
içerler ve bir karga kadar akıllı olup kardeşinin ölüsünü gömmeyi
düşünemediği için kendini suçlar. İncil’de ise Nuh’un tufandan sonra
karayı bulması için ilk gönderdiği kuşun karga olduğu yazılıdır. Ama
karga yiyecek bulunca geri gelmez. Bu nedenle Nuh ardından güvercin
yollar. Sadık kuşumuz dönerek sahibine haber verir. Hz. Muhammed’in
hadislerinden birinde ise öldürülmesi günah olmayan beş hayvandan
birinin karga olduğunu (diğerleri çaylak, fare, yılan, kuduz köpek)
hatırlatalım. Martılar gibi deniz kıyılarının süsü, kartal gibi gücün
simgesi, kumrular gibi aşkla özdeşlemeye veya güvercin gibi barışın
kraliçesi olmaya layık değillerdir. Dünyanın her diyarını mekân
bellemiş, kimsenin beslemediği, yanına yaklaştırmadığı kendi başının
çaresine bakan herkese uzak bir kuştur karga. ”Aptal karga”
imgesinin aksine zekâsıyla varlığını sürdüren, yediğini yiyip
yemediğini gömerek biriktiren, sayıları dörde kadar saymayı öğrenen
bir kuştur. Bilimsel araştırmalar için gerçekleştirilen testlerin,
kargaların alet yapımında şempanzelerden bile başarılı olduğunu ortaya
çıkarmıştır. Oxford Üniversitesi Zooloji bölümünde incelenen Betty
isimli bir Yeni Kaledonya kargası, sıradan telleri kullanarak kanca
yapmayı başararak, şempanzelerin ‘en becerikli alet yapan hayvan’ olma
ününe halel getirmiştir. Japonya’daki bazı kargalar ise cevizleri
kırmak için çok zekice bir yol bulmuşlar. Cevizleri alıp havalanıyor,
trafik lambasının ışığı kırmızı yanınca pike yapıp, cevizi ışıkta
bekleyen bir arabanın tekerleği altına yerleştirip yeniden
havalanıyorlarmış. Yeşil yandığında da kırılmış olan cevizleri bir
güzel yiyorlar elbette. Birbirleri ile güçlü bir dayanışmaları ve son
derece güçlü bir bellekleri vardır. Tüm bu sebepler bu kuşlar
aleminin lanetli ötekisi kargayla bir özdeşlik bağı kurmamıza, adımızı
belirleyen saikler oldu.
Qijika Reş dergisi bu coğrafyada anti-otoriter, heterodoks bir
özgürlük politikasının patikası olmayı amaçlamaktadır. Tüm iddiamız;
Devletin, Ulusun ve Dinin sınırlarını çizdiği siyaset alanının dışında
kalan seslerin ortak, çoksesli bir yerel platformu olmayı başarmaktır.
Tekil deneyimlerimizi politik olarak kavramsallaştırmak, bilincimizi
kemiren soruları yüksek sesle sormak ve farklı taban hareketleri
arasında kalıcı bir dayanışmayı örmek temel kalkış noktamız olacaktır.
İçeriden ve dışarıdan sesimize ses verecek her özgür sese kulak
kabartan, ruhsuz akademik üretimlerin koridorundan kaçan, hayata değen
coşkulu bir teorinin paylaşım sofrasında oturmak özgürlük ilmihalimizi
oluşturan ilkeler olacaktır.Dünyayı yansıtan bir ayna olmaktan çok,
dibini aydınlatan bir mum olmayı başarmaktır tüm gayemiz.
İkinci sayıda özel katkılarla daha da zenginleşmiş, soluğu daha da
güçlenmiş bir dergi olarak buluşmak umuduyla…
Qijika Reş
Kapak & içindekiler:
Sizin yasalarınızı tanımıyorum!
Posted in Direnis, Duyurular with tags /karapropaganda, Sizin yasalarınızı tanımıyorum!, Sizin yasalarınızı tanımıyorum!http://karapropaganda.blogspot.com/ on 30/08/2010 by Karakökkarapropaganda anarsist harekette gormekden mutluluk duyduk
dayanismayla
karakok otonomu tr /ch
Rize’de heyelan felaketi
Posted in Haberler with tags Rize'de heyelan felaketi on 29/08/2010 by Karakök[savaskarsitlari] 28 Ağustos, SK’ya eklenenler..
Posted in Direnis, Duyurular, Haberler with tags SK'ya eklenenler, [savaskarsitlari] 28 Ağustos on 28/08/2010 by Karakökhttp://www.savaskarsitlari.org
Azeri-Ermeni sınırı sıcak: Bir Azeri ask… Cumhuriyet
Azeri-Ermeni cephe hattında askerlik yapan bir Azeri askerin, Ermeni askerleri tarafından esir alındığı bildirildi. AA Bakü- Azerbaycan’ın yerel televizyon kanalı ANS’nin Ermenistan basınına dayanarak verdiği haberde, esir düşen askerin Roman Hüs
Basın Arşivi, Dökümanın yayım/üretim tarihi: 28-08-2010, Dökümanın kayıt tarihi: 28/08/2010 20:15:53
Somali’deki çatışmalarda 11 sivil öldü
trt.net.tr Somali’de Şiddet Dinmiyor Başkent Mogadişu’da, hükümet güçleri ile militanlar arasındaki çatışmada 11 kişi öldü. 28.08.2010 13:49:04 Somali’nin başkenti Mogadişu’da, Afrika Birliği askerleri desteğindeki hükümet güç
Basın Arşivi, Dökümanın yayım/üretim tarihi: 28-08-2010, Dökümanın kayıt tarihi: 28/08/2010 20:07:25
Cumartesi Anneleri Ramazan Doğan’ı andı
firatnews.com ANF 11:55 / 28 Auğustos 2010 İSTANBUL – Yakınlarını gözaltında ya da faili meçhul şekilde yitirenlerin 283 haftalık yolculuğunun bu haftaki durağında hüzün her zamankinden daha ağırdı. Zira yaklaşık 15 yıldır kayıp oğlunun a
Basın Arşivi, Dökümanın yayım/üretim tarihi: 28-08-2010, Dökümanın kayıt tarihi: 28/08/2010 20:04:35
Kürtçe Rojev gazetesi de kapatıldı
firatnews.com ANF 15:16 / 28 Auğustos 2010 İSTANBUL – Azadiya Welat gazetesinin 4 gün önce kapatılması ardından günlük yayın yapan Kürtçe Rojev gazetesi de bir ay süreyle kapatıldı. Hükümetin Kürtçe üzerindeki baskıları ve engelleri kaldı
Basın Arşivi, Dökümanın yayım/üretim tarihi: 28-08-2010, Dökümanın kayıt tarihi: 28/08/2010 19:56:18
İran: Ülke değil sanki idam fabrikası
gunlukgazetesi.net İran’da özellikle Mahmud Ahmedinecad’ın Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesinden beri idamlarda büyük artış yaşanıyor. Çi
Basın Arşivi, Dökümanın yayım/üretim tarihi: 28-08-2010, Dökümanın kayıt tarihi: 28/08/2010 17:49:56
P.tesi 12.30’da Selimiye Kışlası’nda 12 …
acikgazete.com 12 Eylül 30’ncu yıldönümünde bazı sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerce Selimiye Kışlası önünde protesto edilecek. 30 Ağustos pazartesi günü saat 12.30’da başlayacak protestoda darbecilerin yargılanması istenecek…
Basın Arşivi, Dökümanın yayım/üretim tarihi: 28-08-2010, Dökümanın kayıt tarihi: 28/08/2010 17:42:36
TZPKurdî’den Kürtçe için önemli kararlar
gunlukgazetesi.net Kürtler sistemini kuruyor 4. Kürtçe Eğitim ve Dil Konferansı’nı yapan TZPKurdî önemli kararlar aldı: Kürtçe eği
Basın Arşivi, Dökümanın yayım/üretim tarihi: 28-08-2010, Dökümanın kayıt tarihi: 28/08/2010 17:27:55
Yüksekova çetesi’ne de zamanaşımı
etha.com.tr ‘Üniformalı Çete’ye Yargıtay’da zamanaşımı Bir JİTEM’ci uzman çavuşun yeni itiraf ve ifadesine rağmen Yüksekova Çetesi davası Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda beklerken zamanaşımına uğradı. Davayı Ceza Genel Kurulu’na götüre
Basın Arşivi, Dökümanın yayım/üretim tarihi: 28-08-2010, Dökümanın kayıt tarihi: 28/08/2010 16:42:29
Küba’dan serbest pazar yasası Radikal
28/08/2010 13:26 Küba’da, yabancı yatırımcılara devlete ait arazileri 99 yıllığına kiralama ve vatandaşların kendi ürünlerini yetiştirip satmalarına izin veren iki yeni yasa çıkarıldı. HAVANA – Küba’da, yabancı yatırımcılara devlete ait arazileri
Basın Arşivi, Dökümanın yayım/üretim tarihi: 28-08-2010, Dökümanın kayıt tarihi: 28/08/2010 16:34:24
Kenya’nın yeni anayasası yetkileri bölge…
bbc.co.uk/turkce Kenya’da ‘anayasa bayramı’ Kenya bağımsız olmasından bu yana yapılan en kapsamlı değişikliklerle, yeni bir anayasaya kavuşmasını kutluyor. Ay başında düzenlenen referandumda onaylanan anayasa, düzenlenen büyük
Basın Arşivi, Dökümanın yayım/üretim tarihi: 28-08-2010, Dökümanın kayıt tarihi: 28/08/2010 16:14:32
Buğdayın gen haritası çözüldü: Açlık/çev… Radikal
Buğdayın gen haritası çözüldü, şimdi ne olacak? 28/08/2010 9:19 İngiliz araştırmacılar buğdayın gen haritasını çıkardı. Olumlu sonuç: Ekmek ucuzlar, açlık biter. Olumsuz sonuç: Herkes daha çok yiyip harcar, çevre biter… LONDRA
Basın Arşivi, Dökümanın yayım/üretim tarihi: 28-08-2010, Dökümanın kayıt tarihi: 28/08/2010 15:59:15
Pakistan’da 1 milyon kişi tahliye edildi
etha.com.tr Son 80 yılın en şiddetli muson yağışları nedeniyle en ağır sel felaketlerinden birini yaşayan Pakistan’da Çarşamba gününden bu yana 1 milyona yakın Pakistanlı evlerinden tahliye edildi. Etkin Haber Ajansı / 27 Ağustos 2010 Cu
Basın Arşivi, Dökümanın yayım/üretim tarihi: 28-08-2010, Dökümanın kayıt tarihi: 28/08/2010 15:46:51
Heybeliada Ruhban Okulu, 30 yıl sonra ka… Radikal
28/08/2010 11:17 Yıllardır tartışmalara konu olan Heybeliada Ruhban Okulu, 30 yıl sonra ilk kez ‘İstanbul’un izini sürmek’ başlıklı sergi için kapılarını açacak. İSTANBUL – Adalar Belediyesinden alınan bilgiye göre Heybeliada Ruhban Okulu, Yunani
Basın Arşivi, Dökümanın yayım/üretim tarihi: 28-08-2010, Dökümanın kayıt tarihi: 28/08/2010 15:43:12
Taliban’ın iki NATO üssüne birden saldır…
bbc.co.uk/turkce Afganistan’ın doğu kesiminde iki NATO üssünün Taliban saldırısına uğradığı açıklandı. NATO’dan yapılan açıklamaya göre, uluslararası güç iki saldırıyı da geri püskürttü. Çatışmalarda 18 Taliban savaşçısının öldüğü, ba
Basın Arşivi, Dökümanın yayım/üretim tarihi: 28-08-2010, Dökümanın kayıt tarihi: 28/08/2010 15:39:17
Haftalık Düşünce Özgürlüğü Bülteni (Sayı…
Düşün, düşün… Devlet Hrant Dink davasında dostane çözüm önereceğini söyledi Türkiye, Kasım 2009’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’ne gönderilen ve suikaste kurban giden Hrant Dink’i bir Nazi subayı ile eş tutan skandal savunm
Monatliche Sendung auf Radio Lora
Posted in Deutschsprachige Artikel with tags Monatliche Sendung auf Radio LoRa on 28/08/2010 by KarakökDiesen Sonntag, 29.08.2010, sind wir wieder auf Sendung mit „Radio Kara“ beim Alternativen Lokalradio LoRa. Die Sendezeit ist jeweils jeden letzten Sonntag im Monat von 16.30 – 18 Uhr (8-ung, neue Sendezeit!).
Ihr könnt uns entweder direkt über 97.5 MHz oder übers Webradio auf www.lora.ch empfangen. Ausserdem findet ihr all unsere Sendungen im Archiv (nach Stichwort „Radio Kara“ suchen).
Infos, Aufrufe, etc. könnt ihr uns jederzeit an laydaran@immerda.ch schicken. Wir nutzen die Sendung als politische Infoplattform und lesen gerne auch eure Texte.
Karakök Autonome tr/ch