Mor pembe teskere!

Mor pembe teskere!

Genelde erkek arkadaslar?m bazen askerlik an?lar?n? anlat?rlar. Hikâye bitince, dönüp bana, “Ya Esmeray sen askerlik yapt?n m??” derler. Ben de “Evet, yapt?m” derim. “Pembe mor kar?s?m? bir teskere ald?m ve askerlik sürem de üç gün!” diyorum. O nas?l oluyor? Eminim sizde merak ediyorsunuzdur. Anlatay?m:

23 yas?ndayd?m. Tabii ki art?k kad?n kimligimle yas?yordum. Henüz kimlik mavi ve askerlik belas? dolas?yor kap?mda. Birkaç arkadas?ma dan?st?m. “Kas?mpasa Askerlik Subesi’ne basvuracaks?n” dediler. “Ama giderken de ‘çok kad?n’ git” dediler. Mini etegimi giydim, üzerime de dekolte bir bluz; kuaföre gittim. Serpil Çakmak misali, yandan kuyruk saç?m? baglatt?m. Subeye vard?m.

Anam bac?m, bir bakt?m birisinin ayag? yok, birisinin kolu, öbürünün gözü yok. Kuyruga girmisler. Birden beni gördüler, tezahürata tutuldular m?! Isl?k, alk?s! “Ablaya yol verin, ablaya yol verin” Kuyrugun en önüne geçtim. Içeri girdim yasl? bir kad?n (görevli) yolu gösterdi bana. “Ikinci kata ç?kacaks?n?z, yarbay doktor var o sizinle ilgilenir” dedi. Söyledigi yere girdim. Kars?mda beyaz önlüklü bir doktor, önünde bir seyler yaz?yor. Hiç bana bakm?yor. Bir heyecanland?m m?! “Ben asker olmaya geldim” dedim. Adam kafas?n? kald?r?p, yavas yavas önce topuklu ayakkab?lar?ma bakt?, yukar? dogru bacaklar?m? süzdü, yandan bagl? saç kuyruguma kadar bakt?. “Tamam ama sizi bu sekilde gönderemeyiz, önce hastaneye sevk etmemiz laz?m” dedi. “Affedersiniz, Doktor Bey ben de asl?nda bunun için gelmistim, rapor almaya. Ama heyecandan öyle dedim.” Gümüssuyu Asker Hastanesi’ne sevkimi ç?kard?.

Benim arkamdan baska bir trans daha girdi mi içeri! Ayn? sekilde onun da islemini yapt?. Tam ç?kt?k, birden arkam?zdan bag?rd?. “Ya burada birinizin ad? Mehmet, birinizin ad? Sinasi” dedi. “Iyi hos da siz bana kendi kulland?g?n?z isimleri versenize.” Isimlerimizi söyledik: “Esmeray, Banu.” Adam not ald? ve o notu gömleginin cebine koydu. Hareketine anlam veremeden gittik.

Gümüssuyu Asker Hastanesi’ne girdik. Giriste kantin vard?, oradan geçtik. Hasta askerler varm?s. Birden alk?s ve ?sl?k çald?lar m? bize! “En güzel, en seksi asker, bizim asker” diye. Biz h?zland?k, doktora gitmeye çal?s?yoruz. Hariciye, dâhiliye, psikiyatri, psikolog.. birçok yere yönlendirdiler bizi. Hariciyeden geçtik, dâhiliyeden de makat kontrolü ile geçtik. Sonra psikiyatriye gittik. Hani abuk subuk böyle “peygambere inan?yor musun, din var m?” sorular?n? da kapsayan bes yüz alt? yüz sorulu tuhaf bir kitapç?k verdiler elimize. Bu arada da en yetkin doktor bizi çag?rd?. Belden asag?n?z kapal? olacak sekilde yar? ç?plak degisik pozisyonlarda iki fotograf istedi. (LGBT örgütleri bosuna demiyor: dünyan?n en büyük porno arsivi TSK’dad?r. Art?k gaylerden nas?l fotograf isterler tahmin edin!) Bu sayd?g?m bölümlere dâhiliye, hariciye, psikiyatri ve psikologlara iki gün üst üste gittik. Iste fotograflar? istedigi gün, 15 gün sonraya randevu verdiler bize. Elimizdeki kitapç?klar? dolduracag?z ve fotograflarla gidecegiz. Sonra eve geldim. Kitapç?g? bir inceledim. Sorular? doldurmaya baslad?m. Yar?m saatimi bile almad?. Yak?n bir arkadas?m? buldum, ona da fotograflar?m? çektirdim. O da on bes dakika sürdü. Anlamad?m niye randevuyu 15 gün sonraya verdiler?

On bes gün sonras? geldi. Fotograflar?m?zla ve kitapç?klar?m?zla tekrar gittik. S?ra varm?s. “Kantinde oturun” dediler bize. Bizi yönlendiren asker, bize yemek ?smarlad?. Kantinde oturan diger hasta askerler, bas?m?za topland?lar m?! Telefon isteyen, nas?l bulusuruz diyen… Art?k biz isi g?rg?ra vurduk, geçistirdik. S?ra gelmisti. Sekretaryaya gittik. Bizi bir doktora yönlendirdi. Doktor dosyalar?m?z? inceledi. “Üç gün sonra gelin heyete gireceksiniz, raporlar?n?z verilecek” dedi. Nas?l merak ediyoruz, nas?l bir rapor olacag?n?! Askere mi gönderecekler, yoksa salacaklar m?? Eee heyet günü de geldi. Gittik, aman bir kuyruk var. Ayakta herkes bekliyor. Tek tek çag?r?yorlar, insanlar girip ç?k?yorlar. Görevli ç?k?yor “Ahmet, Mehmet, Veli,…” diye çag?r?yorlar. Bizde bekliyoruz ki, “Mehmet ve Sinasi” diye bizi de çag?racaklar. Bakt?m görevli ç?kt?. Etrafa sonra bize bakt?. “Banu!” diye bag?rd?. Banu girdi, ç?kt?. Çok güzel geçti dedi. Sadece o kadar konusabildi. Sonra “Esmeray!” diye bag?rd? görevli. Içeri bir girdim, bizim yarbay doktor, heyetin baskan?ym?s. Ben içeri girer girmez, göz k?rpt? bana. Subaylar, yarbaylar var… Daha genç iki subay bana dediler ki: “Gögüslerini göster!” “Hay?r” dedim, “Siz taciz ediyorsunuz! Bu bir tacizdir!” “Evet! K?z dogru söyledi!” dedi, yarbay doktor. Sonra bana döndü dedi ki: “Onlar?n gençligine verin, bag?slad?n degil mi?” “Evet” dedim. Görüsme bitti, ç?kt?k. On bes yirmi dakika daha bekledik. Görevli tekrar ç?kt?. “Esmeray, Banu” yaz?l? raporlar? verdi elimize. Raporlar? okurken, döndüm Banu’ya “Simdi anlad?n m?, neden adam?n kendi kulland?g?m?z isimleri sordugunu?” “Evet, ne baba bir adamm?s!” Aynen sunlar yaz?yordu raporda: “As?r? homoseksüelite bozukluk, transeksüel belirtiler tespit edilmistir. Askerlige elverissizdir.” Simdi bu “mor pembe teskere” degil de ne?

Esmeray