1915-2015 Süryani Soykırımı Devam Ediyor

Zeynep Tozduman

23 Şubat 2015 sabaha karşı Süryani halkı, yüreklerine ve bedenlerine düşen İŞİD terörüyle yeni bir güne başladı.

Suriyeli rejim karşıtı düşünce kuruluşu ‘Eylem için çağrı” nın Başkanı Nuri Kino, özellikle Tel Şamiriam köyünde çok sayıda Süryani Hıristiyan’ın IŞİD tarafından kaçırıldığını belirtti. ”. İŞİD, 23 Şubat, sabaha karşı 05.00 civarında vahşice Habur Nehri kıyısındaki Asurî/Süryani köylerine saldırıya geçerek Tıl Hırmıs, Tıl Şamiram, Kabre Şamiye ve Tıl Khebiş köylerini işgal etti ve kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden 70 -100’e yakın sivili rehin aldı ve kaçırdı. İŞİD terörü yüzünden köylerinden çıkmak/kaçmak zorunda kalan Süryaniler yakın akrabalarına sığınmak üzere Haseki ve Kamışlı şehirlerine doğru, akıbetlerinin ne olacağı bilinmeyen bir yolculuğa çıktılar. Yaklaşık 400 ailenin Haseki’ye ve diğer 100 ailenin de Kamışlı’ya sığındıkları gelen haberler arasında. Eldeki ilk verilere göre yaklaşık 3000 kişi acımasızca yerinden, yurdundan edilmiştir. Haseki ve çevresinde yaşanan çatışmalarda Kürt güçlerine ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı koalisyon da destek vermeye devam ediyor. Hava saldırılarının YPG ile koordinasyon içerisinde düzenlenip düzenlenmediği ise henüz bilinmiyor. Newsweek dergisi ise Süryani rehinelerin YPG’nin elindeki İŞİD rehineleriyle takas yapılabileceğini iddia etti. Ermenice yayın yapan Aztag Gazetesi; Bölgedeki İŞİD ( ISIS) tehdidin devam ettiğini ve tehlikenin sürdüğünü, Haseke saldırısının ardından İŞİD’in Kamışlı kentinin 35 km uzaklığında ve güneydoğusunda bulunan Tel Hamis köyü yakınlarında konuşlandığını dünyaya duyurdu.    

Trans ohne Tabus: Zürcher Transtag 2015

Workshops:

Einfach weg… wirklich?

Erlebnisbericht aus Thailand

Trans*Traurigkeiten

Coming Out

Nackt geboren, ab dann gekleidet

Stark! Ein Ratgeber für Angehörige

 

Mehr Infos zum Programm und Anmeldung unter: http://transtag.genderwonderland.com/

 

“Kadına Şiddeti Durduracağız” Etkinliği

Ege Üniversitesi Kültür Sanat EviEge Üniversitesi, 35040 Bornova, İzmir

Her gün erkekler tarafından çeşitli şiddet biçimlerine maruz kalan ve hatta öldürülen kadınların haberlerini okuduğumuz Türkiye’de, hukukun kadınların ne kadar yanında durduğunu, ilgili yasaların uygulanmasında yaşanan sorunların neler olduğunu tartışmak yapılacak pek çok şeyden daha önemli görünmektedir. Çünkü bu büyük bir toplumsal sorundur.
Erkeklerin kadınlara şiddetinin hiçbir meşruiyetinin bulunmadığı, başka deyişle hiçbir haklı gerekçesinin olmadığı kabul edilmedikçe bu büyük toplumsal sorunun ortadan kaldırılması da mümkün olmayacaktır. Kadınların maruz kaldıkları şiddet, kendisinden kurtulmak için çaba sarf ederken bile başka bir formda da olsa onlara eşlik etmekte, toplumun her bir katmanında kadınların karşısına yeniden çıkmaktadır. Ailesinde, geniş ailesinde, mahallesinde, varsa iş yerinde hatta mahkeme koridorlarında ve salonlarındaki hak arayışlarında, kadınlar en hafifi sindirme ve yıldırma olan çeşitli şiddet formlarıyla boğuşmak durumunda kalmaktadır.
Hakları gerçek kılan şey onların yasalardaki varlığı değil, onların bizler tarafından kullanılmasıdır. Bu sebeple kadına yönelik şiddetle mücadelede uluslararası sözleşmelerin ve bunlarla örtüşen ulusal yasaların varlığı önemli olmakla birlikte hayata geçirilmeleri daha da önemlidir. Elbette yasaları işletip hakları kullanabilmek için de onların neler olduğunu bilmek ve tanımak gerekir. Hakların öğrenilmesi ve öğretilmesi, daha kapsayıcı ve etkili bir hale gelmeleri için neler yapılabileceğinin tartışılması ve bu tartışmadan çıkan sonuçlarla bağlantılı olarak belli teorik ve pratik eylem planları geliştirilmesine katkı sağlamaya çalışılması bir toplumsal sorumluluktur. İşte bu yüzden Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliğimizin büyük bir kısmını bu alanda çalışan hukukçuların yapacağı bilgilendirici bir panel çerçevesinde gerçekleştirmeyi uygun bulduk.
Fakat “Kadına Şiddeti Durduracağız” adlı etkinliğimizin dahası da var. Panel öncesinde güzel bir kısa film izleyeceğiz mesela. Panel sonrasında ise afişimizde gördüğünüz rengârenk şemsiyelerimizin gerçekleriyle hep beraber bahçeye inip tacize, ayrımcılığa, susturmaya, nefrete, bezdirmeye, ‘erkeklik’e, tecavüze ve en çok da kadın cinayetlerine karşı ses çıkaracağız, bağıracağız! Son olarak da Anabilim Dalımızın hazırlamış olduğu ‘Basın Açıklaması’nı kamu ile paylaşacağız.
6 Mart Cuma günü saat 10.00 ile 13.00 arasında Ege Üniversitesi Kültür Sanat Evi’nde gerçekleştireceğimiz bu etkinliğimize ses ve kulak vermek üzere herkesi bekliyoruz.

perşembe günü şöyle bir toplantı var..

 

26 Şubat Perşembe, 19:00 (UTC+02)

 

*_DEMO gegen die Versuchstiertransporte und Ausschaffungsflüge durch AIR FRANCE / KLM_*

Die nächste Kundgebung am Euro-Airport Basel-Mulhouse findet am nächsten
Sonntag, 1. März 2015 um 15:45-16:45 Uhr statt.

An unserer letzten Demo am 18. Januar haben sich 60 Personen aktiv
beteiligt! Das war einfach super!

Kommt auch diesmal zahlreich vorbei! DANKE für euren Einsatz!!

HUMAN FREEDOM ANIMAL RIGHTS – ONE STRUGGLE, ONE FIGHT

Dass wir AirFrance gewaltig auf die Nerven gehen, zeigt auch das
Verhalten der Polizei und Behörden. Die monatliche Demobewilligung wurde
nun an die Bedingung geknüpft, dass wir in unseren aufsehenerregenden
und kreativen Theatern keine „Polizeigewalt“ mehr darstellen (bei
Nichtbefolgung droht eine Strafe von mehreren tausend Euro und das Ende
der Demos). Langsam aber sicher sollen unsere Proteste erschwert werden.
Bereits am Flughafen Zürich wurden die Demonstrationen fast
verunmöglicht. Wir lassen uns davon aber nicht einschüchtern sondern
reagieren mit noch viel mehr Elan, Einsatz und Engagement und lachen
AirFrance und der Staatsgewalt ins Gesicht.

/FÜR DIE FREIHEIT, FÜR DAS LEBEN, AIR FRANCE VON DER STARTBAHN FEGEN/

Alle Infos zu unseren Aktionen folgen laufend auf unserer Webseite und auf:

fb.com/trgbasel/events

*Besammlung:*

*um 15h30 bei der Bushaltestelle (Abflug), diejenigen, die in einem
unserer kreativen Theater mitspielen möchten, treffen sich bereits um
15h15 bei der Bushaltestelle. *

Mitbringen, wer kann: Trillerpfeifen, Trommeln

MHP LI FASISTLER YINE

Evet MHP ile secimde AKP ye karsi birlik cagiran sol, sosyalist, demokratlar GORUN FASISTLERLE BIRLIGI. Gezi eylemliklerinde polisten gaz yediler diye sempati besleyenler, bu fasistler kadar sucludur, Fasistleri tehsir ve mahkum etmeyi dusunmeyen AKP ye karsi kilitlenen kisiler ve kurumlar siz neredesiniz. AKP gitsin MHP ve CHP gelsin plani, AKP zihniyetinin dinci sermaye ve devletin devamini istemektir. Anarsistler devleti, tum kurumlarini, partilerini, siviltoplum kuruluslarina tumden karsidir.Solla ,sosyal demokrat ulusalcilarla uzun vadeli birlik ( doga , hayvan, secim, siddet platformlarina kendi insiyatifi ve bayraklariyla katilir ) platformlarini red eder. Anarsistlerin kendi yasamlari vardir. Secim calismalarina, parti veya hareketlerle birlikteligi icin calisma yapmazlar. Yapacaksa direk aksiyon, hemen simdi

Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde yaklaşık 200 kişilik ülkücü faşist grup, devrimci, demokrat, Kürt öğrencilere ellerinde satır ve baltalarla saldırdı. Saldırıya uğrayan öğrencilerden üçü ağır yaralanırken, saldırgan grup içinde yer alan ve ‘reis’ diye anılan Fırat Çakıroğlu da yaşamını yitirdi

21.25 Evrensel’in haberine göre, yaralı üniversitelilerden Nurallah Semo’nun hayati tehlikesi devam ederken Mevlan Duygu’nun bilincinin açıldığı bilgisi verildi.

21.02 DİHA’nın haberine göre yaralanan üniversitelilerden Sezgin Yılmaz, taburcu edilmesinin ardından polis tarafından gözaltına alındı.

20.15: Sendika.Org’un hastane içindeki kaynaklardan edindiği bilgiye göre, saldırgan grup içinde yer alan Fırat Çakıroğlu yaşamını yitirdi. Saldırıya uğrayan üniversitelilerden de üç ağır yaralı var. Üniversitelilerden biri beyin kanaması geçirirken, ikisi diğer hastanelere sevk edildi.

MHP ve Ülkü Ocakları’na yakın hesaplarda, yaşamını yitiren Fırat Çakıroğlu’nun “Ülkücü Hareket Ege Üniversitesi Teşkilat Başkanı” olduğu yazıldı.

20.00: Ege Üniversitesi kampüsü ve kampüs içindeki hastanenin çevresi polis ve faşistlerce sarılmış durumda. Üniversiteliler mahsur kalmış durumda.

—

Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ne yaklaşık 200 kişilik ülkücü grup, devrimci, demokrat, Kürt öğrencilere ellerinde satır ve baltalarla saldırdı. Faşistlerin saldırısını polisin biber gazlı ve plastik mermili saldırısı izledi.

19.20 itibariyle polisin üniversite içinde gaz bombalı saldırısı devam ediyor.

En az 3-4 yaralı var

Fakülte önüne pusu kararak öğrencilerin gelmesini bekleyen ülkücü grup gördükleri öğrencileri satır ve baltalarla darp etti. Bir öğrencinin kafasına baltayla vurularak yaralandığı, 3-4 yaralının daha olduğu öğrenildi.

Polis ise saldırgan gruba müdahale etmek yerine çevrede bulunan öğrenciler gaz ve plastik mermi sıktı. Daha sonra saldırgan grup polisin yoğun korunmasında Edebiyat Fakültesi girişinde açıklama yaptı. Açıklamayı fotoğraflamak isteyenlere de saldırmak isteyen gruba polis de destek verdi. “Ne çekiyorsun” diyerek görüntü almak istenenler de engellenirken polisin grubu desteklemesi dikkat çekti.

‘Bir kişi yaşamını yitirdi’ iddiası

Yaralılar hastaneye kaldırılırken yaralılardan birinin yaşamını yitirdiği iddia edildi.

Hastane önünde kalabalık bir faşist grup toplandı.

Ege Üniversitesi’nde yaralanan öğrencilerden bilgi almak için acile gelen öğrencilere hastanede sivil bir grup saldırdı.

Polisin biber gazlı saldırısı ve faşistlerin hastane çevresindeki saldırıları nedeniyle Acil servisindeki bazı hastalar tahliye edildi.

Sendika.Org, Evrensel

Cagri: Kisirkaya ve Pendik Toplama Kamplarina Karsi IBB Onune

Kisirkaya ve Pendik Toplama Kamplarina karsi,yasama ve dogaya sahip cikan herkesi 28 Subat Cumartesi gunu saat13:00’da IBB’nin Sarachane’deki baskanlik binasi onunde bir arayagelmeye ve birlikte haykirmaya cagiriyoruz.

Cagri Metni, Basin Bulteni ve gorseller ektesunulmaktadir. Destekleyenler listesi acik olup, guncel hali ektedir.

Gorusmek ve yayginlastirmaniz dilegiyle.

#KisirkayaOlumKampi

#KisirkayaToplamaKampi

#KanliTasariyiGeriCek

#IBBpanikte

—

CAGRI:KISIRKAYA VE PENDIK OLUM KAMPLARINA KARSI 28 SUBAT CUMARTESI IBB ONUNE!

Kisirkaya’nin ne kadar buyuk bir toplama kampioldugunu, sokak hayvanlari icin nasil bir tecrit merkezi olacagini 31 Ocak’takieylemde hep birlikte kendi gozlerimizle gorduk. Dogal yasam alanlari, insanlartarafindan, beton yiginlarla yillar once ellerinden alinmis bu hayvanlara,sokaklarimizdaki kuytu koseler bile iktidar tarafindan cok goruluyor. Bizler,daha yani basimizdayken, sokaktaki hayvanlarin her turlu siddete, taciz,tecavuz, iskenceye maruz kalmasina, alinip satilip, dovusturulmesine, hamisitarafindan terk edilmesine, ormana atilarak oldurulmesine engel olmayayetisemezken, onlari, gozden irak olan bu toplama kampinda, idaresindekibarinaklarda hak ihlali, oldurme, iskence, ormana atma sicili hayli kabarikolan Istanbul Buyuksehir Belediyesi’nden nasil koruyacagiz?

Mevzuatin isaret ettiginin aksine, sert ruzgarlaraacik, kaygan toprak uzerine, ucurumun kenarina insa edilmis, 20.000 hayvaninsehirden kopartilarak kapatilacagi Kisirkaya’da hayvanlar, gonullulerinerisiminden uzak, onlarla nasil iliskilenecegini dahi bilmeyen calisanlarininsafina birakilacak. Devletin rant, tecrit ve itlaf mantigiyla kurulan butoplama kampinda kimse duymadan, bilmeden katledilebilecekler. UstelikKisirkaya’daki toplama kampi, IBB Baskani Kadir Topbas’in bizzat acikladigiuzere Istanbul’daki sokak hayvanlarinin tek cehennemi olmayacak: Anadoluyakasinin da bir Kisirkayasi olacak. Pendik’te insasina kisa bir sure sonrabaslanacagi “mujdelenen” merkezde, Buyuksehir Belediyesi ve ilce belediyeleritarafindan, ranta, imara, talana acilan Istanbul’un dogu ve guneydogusundakiormanlara terk edilmis binlerce hayvan da once tecride, sonra sistematik itlafa maruz kalacak.

Boylece sehrin en kadim sakinlerinden olan sokakhayvanlari, kentsel donusumle, mega projelerle, sehir ici mahalli yerlesimlerinsehrin disina dogru surgunune kilif saglayan afet yasalariyla ve 3. kopru, 3.havalimani insaatlariyla devasa bir santiye alanina donen sehir alanindantamamen silinmis olacak. Hayvan katliamlarini ongoren bu mega yapilar veprojeler tamamlandiktan sonra ise, soz konusu alanlar ranta acilacak.Sokaklari, ormanlari ve hayvanlari katledilmis Istanbul, kuresel kapitalizmeentegrasyonunda bir adim daha ilerlemis, kendisini bekleyen felaketlere,cigirindan cikmis toplumsal siddet ve kotuluk sarmalina ve topyekun imhaya biradim daha yaklasmis olacak.

Sokaklarda hayvan olmamasinin, modernligin vebatililasmanin bir gostergesi oldugunu dilinden dusurmeyen iktidarin, batimedeniyetinin altinda yatan katliam pratiklerine, soykirimla toplu imhalaraoykundugunu biliyoruz. Devletler icin en cabuk gozden cikarilabilir olanlarin,toplumsal iliskiler aginin en cok ezilen, hakki korunmayan, kanunun alaninagirmeyen, adalet taleplerinde sesi duyulmayan hayvanlar oldugunu biliyoruz.Sehirler, insanlar, ormanlar yok edilirken, binlerce, milyonlarca hayvanigozlerini kirpmadan yok edebileceklerini biliyoruz. Biliyoruz cunku butopraklardaki katliamlari unutmadik: Devletin taammuden isledigi sayisizcinayeti, rant icin yakilan ormanlari, kar ugruna oldurulen yuzlerce Soma madeniscisini; Kurtleri, Suryanileri, Rumlari, tehcir ve soykirimla katledilenErmenileri; Roboski’yi unutmadigimiz gibi, IBB’ye ait Hasdal Barinagi’nda birgecede oldurulen 70’e yakin yavru kopegi, acliktan, birbirlerini yiyerek ya dadelirerek olmeleri icin ormana atilan binlerce hayvani, uzerlerine bomba yagankatirlari, esekleri, koyunlari, butun hayvanlari unutmadigimiz gibi…

AKP iktidarinin ve onun metropol bazli en buyukkolu olan Istanbul Buyuksehir Belediyesi’nin katliam sicili bu kadarkabarikken, Kisirkaya’da insa edilen merkezin de iddia edildigi gibi, birhizmet ya da duskun hayvan bakim merkezi degil; daha once esi benzerigorulmemis boyutta bir katliami hedefleyen bir tecrit ve soykirim alani olacagiaciktir. Ustelik hayvanlar katledildikce, son 5 senede gidilen mevzuatdegisIklikleriyle birlikte hizlanacak Kisirkaya-Gumusdere bolgesindeki rantplanlarinin hayata gecirilmeye calisilacagini da biliyoruz.

Birkac hafta once, cok sayida kent, doga ve yasamsucu islenen Kisirkaya tecrit merkezinin onundeydik; buranin nasil sonuclardoguracagini kamuoyuna acikladik. Ayni endiseleri tasidigimizi; tek birhayvani, tek bir agaci dahi gozden cikarmayacagimizi, bu rant ve soykirimprojelerine karsi cikacagimizi bir kez daha haykirmak icin 28 Subat Cumartesi gunu saat 13:00’da, bu defa IBB’nin Sarachane’dekibaskanlik binasi onunde olacagiz.

Rantsal donusume, sehrin ve yasamin talanina,ormanlarin ve sehir hayvanlarinin topyekun imhasina karsi cikan, yasamdan yanasaf tutan herkesi hep birlikte mucadele etmeye cagiriyoruz.

TARIH:28 Subat 2015 Cumartesi saat 13:00

YER:Istanbul Buyuksehir Belediye Baskanligi onu, Sarachane (toplanma yeriduyurulacak)

61.bireylikler çıkıyor!

bireylikler’in 61. sayısı mart ayının ilk haftası bilemediniz ikinci haftası bir kaç kitapçıda!

“Tarih sahiden de
hiç bitmeyecekmiş gibi görünen bir şiddet ve
karşı-şiddet döngüsüdür.”

İmansızların
İmanı, Simon Crithley

“Ama bir sonuca bağlayamıyoruz kelamı. Dolayısıyla zulmiyet
rejimi can almaya devam ediyor. Özgecan Aslan, yirmisinde bir fidan. Nuh Köklü.
Aslanız, köklüyüz, elvanız. Bunun devamı “korkmuyoruz” diye biter. Ama hayır,
korkuyoruz, bu iyi bir şey, çünkü çelişki berraklaşıyor.” Engin Germiyanoğlu

bireylikler’in bu sayısını:
*”dilin ve sözcüklerin kendisi, ne kadar istersek isteyelim, dünyadan koparılamaz- ahmet oktay

*-bir özge can- reha yünlüel

*aslan,köklü, elvan- engin germiyanoğlu

*şehadet türküsü- oğuz ateşoğlu

*eleştiri sanatı olarak karikatür- halim şafak

*çapulcular-ahmetçakmak

*kırık heykel-hüseyin peker

*hakikat oyunları-ertuğrul meşe

*gül ve ekmek sürmanşet oluncaya dek!..-arif madanoğlu

*neremden dönsen kar-özge kocatürk

*özgecan aslan’ın katli ve  öldürmenin pornografisi

*minimalleğen-onur sakarya

*erkekleri doğrama cemiyeti, valerie solanas ve haklı öfke-şirvan erciyes

*is-muammer öztürk

*dip sarnıç

*vuruldun çık!-erdoğan altun

*kelimeler yitiriyor bende anlamlarını-hüseyin köse

*müzeyyen senar için birkaç söz…

*kobani mi-hayvan demiş oluyor kuzen bana- süleyman aytaç

*sıcak ve acılıdır sana dokunmalarım-hasan ıldız

*ibrahim baştuğ’la görüşme- sabahattin umutlu

*1k4-seyit pelitli

*ellerinde kurbağayla aynalar da güzeldi- yaşar kavas

*”yine doğdu tanyıldızı” için derkenar

*heraklitos-malmisanij (çeviri: serkan güney)

*kış uykusu- ejder demir

*tasavvuf gölgeleri- yine doğdu tanyıldızı-a. ali sayın

*gökkuşağı çelişkisi-deniz dağdelen düzgün

*ben li bensiz- hüseyin serin

*şizonaliz ışığında neo kapitalizmi anlamak(2)- muhsin şener

*naif bir ruha dair olan- bilge çipe

*jacques-louis david ‘in barikatta boyadığı şarkı- baran can sayın

*ismail yıldırım’la görüşme- ozan öztepe

*dolanay ya da bumerang- deniz boyluğ

*bir günün şerhsiz hali- sibel akın

*kurgu diyarında, don kişot ve devrimci ruh- asuman kafaoğlu büke

*unutulan aşk- barkın can topçu

*”cahil hoca” için derkenar

*istanbul-özgür balaban

*elleri siyah kadın-ege sarıaltın

*karahallı ya da babam kırşehir’de kaldı/biz aldık onu dünyaya gömdük-halim şanlıdağ

*bumerang-c. selenga

*ömür çizikleri-c. tanjubuçak

*hayatın anlamı ve birkaç kitap- hakkı çınar

*güneye gidelim-ümit aydın

bireylikler kitap rafı: (aşk hakkında düşünceler- toplu şiirlerdeki
pornografi-dünya şiiri-  azer yaran ve sina akyol şiiri üstüne tuhaf ve
zorlama bir tartışma

başlıklı şiir, yazı,anlatı ve görüşmeler oluşturdu.

bireylikler’i kayseri’de
tunç, izmir’de pan ve yakın, ankara’da imge ve turhan, istanbul’da kadıköy,
beyoğlu mephisto kitabevinde, tunceli’de bizim süleyman’da bulabilirsiniz.
bulamazsanız abone olmanızı öneririz. bu bizi daha mutlu eder ve ömrümüze
ömür katar. sayısı 6 tl. yıllık katkı bedeli 40 tl. posta çeki: halim şanlıdağ-
692233 banka: halim şanlıdağ,finansbank (millet caddesi/ kayseri)
hesap no: 41477724 şube kodu: 00385,iban: TR53 0011 1000 0000 0041 4777 24 yazışma: p.k. 271, 38002
kayseri, bireylikler@gmail.com

Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesine yaklaşık 200 kişilik fasist grup, devrimci, demokrat, Kürt öğrencilere ellerinde satır ve baltalarla saldırdı.

Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesine yaklaşık 200 kişilik fasist grup, devrimci, demokrat, Kürt öğrencilere ellerinde satır ve baltalarla saldırdı.

Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesine yaklaşık 200 kişilik fasist grup, devrimci, demokrat, Kürt öğrencilere ellerinde satır ve baltalarla saldırdı.

Fakülte önüne pusu kararak öğrencilerin gelmesini bekleyen fasist grup gördükleri öğrencileri satır ve baltalarla darbetti. Bir öğrencinin kafasına baltayla vurularak yaralandığı, 3-4 yaralının daha olduğu öğrenildi.

Polis ise saldırgan gruba müdahale etmek yerine çevrede bulunan öğrenciler gaz ve plastik mermi sıktı. Daha sonra saldırgan grup polisin yoğun korunmasında Edebiyat Fakültesi girişinde açıklama yaptı. Açıklamayı fotoğraflamak isyetenlere de saldırmak isteyen gruba polis de destek verdi. “Ne çekiyorsun” diyerek görüntü almak istenenler de engellenirken polisin grubu desteklemesi dikkat çekti.

‘BİR KİŞİ YAŞAMINI YİTİRDİ’ İDDİASI

Polis ve ülkücü grubun Edebiyat Fakültesi önündeki bekleyişi devam ediyor. Yaralıların hastaneye kaldırıldığı bilgisi verildi. Yaralılardan birinin yaşamını yitirdiği iddia edildi.

Ege Üniversitesinde yaralanan öğrencilerden bilgi almak için acile gelen öğrencilere hastanede sivil bir grup saldırdı. Kadın öğrencilere “Siz gidin erkekleriniz gelsin, biz buradayız” diyerek kadınlara pet şişe fırlattı. (

CENEVRE;ROJAVA DEVRIM FESTIVALI – Genf die Rojava-Revolution!

01.Mart 2015’de Autonom Karakök Cenevre’de Rojava devrimini anlatıyor!
01.März 2015 erzählt Karakök Autonome in Genf die Rojava-Revolution!

Cenevre deki Anarsistlerin, antifasistlerin ve otonomlarin icinde yer aldigi Rojava devrimi adli 1 gunluk festival organize edildi. Karakok Otonomu Rojava devrimi ve anarsist bakis adli sunum yapacaktir. Herkesi davet ediyoruz. Dayanisma Yemegi, konser ve video gosterisi ile festival bitecekdir.

 

ERKEK VE KADIN

Dunyanin  kadin nufusu 3.486.000.000, erkek nufusu  3.514.000.000

Türkiye nüfusu 2013 yılında  76 667 864,  kadın nüfus 38.406.437,  erkek nüfus 38. 261.427 .

Kadın nüfus belli yaş gruplarına göre incelendiğinde,

9.166.681  0-14 yaş grubu,

1.923.668  15-17 yaş grubu,

4.347.490,  18-24 yaş grubu

11.926.742  25-44 yaş grubu,

7.694.672  45-64 yaş grubu,

3.039.395  65-84 yaş grubu

307.789     85 ve daha yukarı yaştaki nüfus oluşturmaktadır.

Erkek nüfusun 26.629.953 kisisi 18 yas üstü.

Buda demek oluyorki 26.629.953  yetiskin erkek sayisindan 3.994.493  ciktikdan sonra ( % 15’si biraz farkli olabilir) geriye kalan 22.635.460 erkek her an kadina siddet, sömürü, taciz, tecavüz veya öldürebilir potansiyel. 25.892.572 kadin, erkeklerin bu potansiyeline ugruyabilir.  Bu potansiyel maalesef mevcud. Hic kimse kizmasin. Cikin disari bakin erkeklerin yüzüne, testestoren fazlaligi kokuyor. Devlet, iktidar, hakimiyet, sermaye, hiyararsi, otorite, savas, sistematizm, din, irk, mehsep, sinirlar, egitim, töre, fizik üstünlügü bunlarin hepsi patriarkanin ürünüdür.

Bu rakamlar tamamen  net degildir, Yapilan nusuf sayimi neticesindeki verilere gore yazilmistir.