Liebe alle,
am Freitag, 17. Juli findet um 18 Uhr ein interessanter Vortrag von Markus Wild zum Thema
“Das Tier und wir: Hunde, Schweine, Personen” auf dem Lebenshof Hof Narr in Hinteregg ZH statt. Dort leben
Individuen, die aus der Tiernutzungsindustrie kommen, ein Leben fernab von Nutzungsansprüchen. Der Hof Narr ist ein besonderer Ort für Menschen, Tiere und die Natur. (www.hof-narr.ch)
Alle weiteren Infos im Flyer im Anhang.
Beste Grüsse
TRGBS, Linda
|
|
|||
| Millionen Menschen flüchten vor Kriegen, vor Unterdrückung, staatlicher sowie patriarchaler Gewalt, Hunger und Armut. Hauptursachen sind Rohstoff-Plünderungen, Entzug von wirtschaftlichen Lebensgrundlagen und Kriege, vorangetrieben durch die imperialistischen Länder. Die Schweizer Politik der Deregulierung (u.a. Freihandelsabkommen) sowie die hier ansässigen multinationalen Konzerne sind mitverantwortlich für die Vertreibung von Millionen von Menschen. So ist das Erstarken des IS und der Krieg in Syrien auch durch die Unterstützung der westlichen Mächte im Verbund mit der Türkei möglich. Gleichzeitig wird von deren Seite versucht, den kurdischen Widerstand für eine basis-demokratische Gesellschaft in Rojava zu torpedieren. Der grösste Teil der Vertriebenen flieht nicht nach Europa, sondern in die umliegenden Länder. Die wenigen, die nach Europa kommen wollen, werden gezwungen, immer gefährlichere Fluchtrouten zu suchen. Seit Anfang Jahr sind tausende Menschen beim Versuch nach Europa zu gelangen im Mittelmeer ertrunken. Als Antwort darauf hat Europa den Schleppern den Krieg erklärt. Eine Kriegserklärung, die verschleiert, dass erst die europäische Politik der Abschottung und Illegalisierung das Geschäft der Schlepperei hervorgebracht hat. Eine Kriegserklärung, die allen auf der Flucht gilt. In der vermeintlich humanitären Schweiz angekommen, finden Vertriebene anstelle der gesuchten Sicherheit zermürbende Verfahren, demütigende Kontrollen, rassistische Ausgrenzung und Schikanen. Um dann zur weiteren Selektion in die neuen Bundeszentren geschoben zu werden, die Fabriken gleichen: an erster Stelle steht die Effizienzsteigerung, an letzter die Menschlichkeit. Heute gehen wir gemeinsam auf die Strasse, um dagegen ein Zeichen zu setzen! Wir stehen ein für: Kommt an die Demo – Grenzenlose Solidarität – jetzt! |
|||
Pazartesi 8 Haziran gecesi, Fennovoima nükleer santraller tarafından planlanan inşaat sahasında sabote bir makine (ekskavatör), kablo ve telleri kesilip, pencereler kirildi.
8 Haziran’da bu eylemi yürütülen bireyler, herhangi bir organizasyon veya ağ eylemciler için cagri niteligindeydi. .Cape Hanhikivi imha ve şimdiki ve gelecek nesiller için bir başka büyük nükleer sorunu oluşturulmasında küçük ve büyük tüm katılımcı firmalara, bu iyi bir fikir olmadığını hissetmek icin yapildigi soylendi.
http://www.haberler.com/rusya-nukleer-enerji-yatirimlarina-devam-ediyor-5842741-haberi/
ODTÜ’de çalışan Eğitim Sen’li araştırma görevlisi Mert Kükrer ile teknisyen Barış Çelik, işten atılma tehdidi ile karşı karşıya kaldı. ODTÜ Rektörlüğü önünde dün direniş çadırı açan Kükrer ve Çelik, tüm emek dostlarını dayanışmaya çağırdı.
ODTÜ’de geçen aralık ayındaki banka promosyonu görüşmeleri sırasında gerçekleştirilen iş bırakma eylemlerine katılan Eğitim Sen Ankara 5 Nolu Üniversiteler Şubesi Örgütlenme Sekreteri Mert Kükrer ve Şube Denetleme Kurulu üyesi Barış Çelik’in dosyaları, kamu görevinden çıkarılmaları talebiyle ODTÜ yönetimi tarafından YÖK’e gönderildi. Aynı eyleme katılan üç sendika üyesi ise ‘eğitim öğretimi engelleme’ suçlaması ile kademe durdurma cezasına çarptırıldı.
EN BÜYÜK EMEKÇİ EYLEMİYDİ
BirGün’e konuşan Kükrer ve Çelik, şunları kaydetti: “Aralık ayındaki promosyon ihalesi sürecinde üç gün boyunca okulda hayatı durduran bir grev yaşandı. 12 Eylül’den bu yana üniversitelerde yaşanan en büyük emekçi eylemi olma özelliği taşıyan bu grevin ardından, üyesi olduğumuz Eğitim Sen’in iş yeri temsilcisi, önce asistan olarak çalıştığı iş yerinde bir profesör tarafından darp edildi, ardından da sudan sebeplerle işten çıkarıldı. Bizim de ‘eğitimi engellediğimiz’ gerekçesiyle işimize son verilmek isteniyor. Disiplin soruşturmaları ve cezalandırmalarla, önemli bir mücadele deneyimi ortaya koyan ODTÜ emekçilerini sindirmeye çalışıyorlar. Buna karşı direneceğiz, herkesi dayanışmaya davet ediyoruz.” BirGün Ankara
Konzentrationslager, kısaca KZ. Bu kamplar siyasi ya da ideolojik düşmanlarını kitlesel olarak imha etmek amacıyla kurulmuş yok etme kamplari.
KZ kamplari degisik bir versiyonu cin. malezya,guney kore,laos, gana,filipin, tayland,timor ve sakon nakon adalari ve burma da mevcud. Geleneksel bir sekide binlerce kopek toplanip, kesiliyor ve festivalde sofralara geliyor.
Zalimce, fasizan bir sekilde haşlanmış ya da diri kızarmış, zehirlenmiş veya öldüresiye dövülmus binlerce kopegin yaninda, kesilmeyen bekleyen kafeslerde köpeklerin Binlercesi:
Tahmini 10.000 quadruped Güney Çin Yulin köpek eti festivalinde hayatlarını kaybetti.. İki gün süren savaş partisi insanlarin ne kadar acimasiz, gaddar, empatisiz ve ahlaksiz oldugunu gozler onune seriyor.
almanya ve italyada Kedi ve kopek eti satilmasi yasaklandi. fakat italyanin bazi yerlerinde ozelikle Toskana ve Venedik bolgesinde gizlide olsa yaygin olmayan bir sekilde geleneksel yemek olarak devam ediyor. italyada 2010 da bir TV yemek programinda asci, kedi eti pisirilme sekli tarifinde skandal yaratti. Peru ve ingilterde az olcekli kedi ve kopek eti satiliyor. Ingiltere ve almanca konusulan bolgelerde Cati tavsani olarak kedi eti yiyorlardi.
isviçre’de yasak değil . Özellikle kırsal kesimde – 18.yy ve 19. yy ilk yarısında İsviçre’de kedi ve kopek eti evlerde ve luks restorantlarda menu listesinde geciyordu. .
Birçok köpek ve kedi İsviçre’de yenmiş olduğu biliniyor. Bazı kantonlarda Bern, Luzern ve Jura, Appenzellerede –kedi ve kopek , özellikle Noel favori yiyecek olarak geciyordu . Fakat simdi hiç bir resmi rakamlar verilmiyor
Yıllardır hayvan hakları aktivistleri yasağı çağrısında rağmen, Bello ve BLASS gıda cezalandırılamiyor.köpek eti tüketiminin yasaligi devam ediyor. isvicrede sadece ticareti yasaktır.
2008 Rheintaler Bauer Bruno D. yapilan reportajda : «Ben en az yılda bir kez köpek füme. Yiyorum.” dedi. Ve konusmasi devam etti.
“Internete tarifleri bulmak kolay . Ama dikkat: Köpek Yiyenler sadece genç hayvanlari için tavsiye ediyoruz. Bir yasindan daha eski olan köpeklerin tadı lezetli olmuyor” dedi.
isvicre de kedi ve kopek yenilmesine tepkiler yukselince, gizli bir sekilde devam ettigi soyleniliyor.
http://www.watson.ch/!344859563
http://www.hotellerie-gastronomie.ch/de/hetgz/artikel/darf-man-hunde-und-katzen-essen
Kore’de kedi eti bazen sinir ağrısı ve eklem iltihabına karşı bir gıda olarak cok yaygin olmamakla birlikte devam ediyor.
turkiye de 20, yy da bazi bolgelerde kopek etinin basur hastaligina iyi geldigi soylenir. Evlerde gizli olarak hastalara yedirildigi duyulmustur. .
BURMADA YAPILAN PROTESTO FOTO.
26-27 Haziran’da Abbasaga Parki’nda Kazim Koyuncu Dost Sahnesinde gorusmek dilegiyle..
—
AcikCagrimizdir!
Kazim Koyuncu tutulan her horon halkasinda, hertulum sesinde, sozlerimizde, sarkilarimizda, akan her deremizin cagiltisinda,her cay sohbetimizde yasamaya devam ediyor, edecektir.
Kazim’i anmak icin tum dostlari parklarimizda,sahillerimizde, bostanlarimizda ve sokaklarimizda bulusmaya davet ediyoruz.Kazimin en buyuk mirasi isyan ruhunun, endustriyel iliskilerden uzak buralardakarsiligini bulacagina inaniyoruz.
Bu dunyadan Kazim gecti. Kalanlara ise onunbiraktigi izleri takip ederek gerek muzik gerekse yasamin diger alanlarindakendisini animsamak ve yasatmak kaldi.
Bizler 26-27 Haziran’da BesIktas Abbasaga Parki’ndabir dost sahnesi kuruyoruz. Tum gun forumlarda bulusuyor, aksam da dostsahnesinde muzisyenlerle bulusuyoruz.
Bu etkinligimaddi iliskilerden ve her turlu ayrimciliktan uzak kolektif bir emek ileorganize ediyoruz.
-Organizasyona katki sunmak,
– Sahnedeyer almak,
– Stantacmak,
– Forumlardasoylesmek isteyen herkesi bekliyoruz!
Sahnede yer alacak muzisyenlerden tek ricamiz birtane de Kazim sarkisi soylemeleri.
Bu etkinligin bir konser degil anma oldugunuhatirlatmak isteriz.
Forumlarin konusu ise ekoloji ve dil/kultur.
Insan Olur,Isyan Yasar. Kazim Isyandir!
Iletisim:
https://www.facebook.com/events/102496883426368
Avusturalya Queensland bolgesi , sualti mercan cenneti Great Barrier Reef. Hindistanli kapitalist tarafindan, komur maden ocagi acmak icin calismalara basladi. Isvicre bankalarindan UBS ve Credit Suisse bu projeye kredi vereceklerini acikladi. Yerli halkin (Aborigines) kutsal saydigi ve bir cok ihtiyaclarini karsiladigi Carmichael irmagi yok olacak. Sahile buyuk bir gemi limani calismalari basladi. Agaclarin buyuk bir kismi kesilecek, yeni acilacak kamyon tasima yolu ile limana gelecek ve oradan Hindistana ve baska ulkelere komur tasimaciligi yapilacak. Aborigines bankalarin onunde protesto eylemlikleri yapmaya basladi. http://tr.wikipedia.org/wiki/B%C3%BCy%C3%BCk_Set_Resifi
http://www.20min.ch/schweiz/news/story/Aborigines-statten-UBS-und-CS-einen-Besuch-ab-17903382
Kandıra 1 No’lu F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan vegan anarşist tutsak Osman Evcan 25 Mayıs 2015 tarihinden bu yana açlık grevinde. Bugün açlık grevinin 20. gününü tamamlayan Osman’ın acil dayanışma ve desteğe ihtiyacı var. Kendisi iyi olduğunu, sağlığının ve moralinin sağlam olduğunu belirtse de, başından beri sadece sıvı, tuz ve şeker takviyesi alan Osman’ın sağlık durumu gitgide kritik bir hal almaya başlayacak gibi görünüyor. Sağlık durumunun gitgide kötüye gitmesinin yanısıra cezaevi yönetimi içerisinde Osman’ın bir arkadaşına, Adalet Bakanlığı’na yazdığı açlık grevinin taleplerini içeren dilekçesinin olduğu bir mektubu ve kendisine gelen destek ve dayanışma mesajlarını içeren çıktılar “sakıncalı” görülerek disiplin kuruluna sevk edildi.
Aylardır Kandıra’daki vegan ve vejetaryen tutsaklara yeterli beslenme için gerekli gıdaların temininde çeşitli kısıtlamalar uygulanıyordu. Osman Evcan, cezaevi yemeklerinin ağzında yaralara ve midesinde yanmalara sebep olduğunu belirterek Ocak 2015’ten bu yana talepleri yerine getirilene dek cezaevinden gelen hiçbir gıdayı kabul etmiyordu. 10 yıldan uzun süredir vegan olduğu halde Kocaeli’ne naklinden beri sağlık sorunları yaşamasını buradaki yetersiz ve kalitesiz besinlere bağlayan Osman Evcan şimdilik tek başına da olsa cezaevlerindeki vegan ve vejetaryen tutsakların yeterli ve sağlıklı beslenme hakkı için açlık grevini başlatmış oldu.
Cezaevi yönetimi Osman’ın önceki yıllardaki mücadeleleri tekrarlamasının önünü kesmek için şimdi mektuplarına el koymak ve taleplerini susturmak için elinden geleni ardına koymuyor. Buna ve sokaktaki sessizliğe rağmen Osman direnişinin 20. gününde ilk günkü enerjisini ve motivasyonunu koruyor. Ve bizlere şöyle yazıyor: “Yoldaş dayanışması insanı fazlasıyla hoş ve mutlu yapıyor. Sizleri sevgiyle, özlemle kucaklıyorum, öpüyorum.”
Osman zindanlarda yıllardır verdiği tek kişilik mücadelesinde morali yüksek ve sağlam bir duruş sergilerken, onun sorunlarının görünürlüğü ve otoriteleri sorunun çözümü noktasına baskı altına almak ve onun yanlız olmadığını göstermek için bu mücadeleyi sokağa taşımanın hayatiliğine inanan herkesi Osman’la dayanışmaya çağırıyoruz.
Meksika’nın başkenti Meksiko’da binlerce öğretmen yeni eğitim reformunu protesto etmek için yürüdü.
Meksika’nın başkenti Meksiko’da binlerce öğretmen yeni eğitim reformunu protesto etmek için yürüdü.
Binlerce öğretmen 10 Haziran Çarşamba günü göstericilerin çadır kurduğu şehir merkezindeki devrim anıtına yürüdü.
Yürüyüş, Meksika’nın ve Latin Amerika’nın en büyük eğitim sendikası olan CNTE tarafından düzenlendi.
Öğretmenlerin protesto ettiği eğitim reformu, öğretmen istihdamlarını, öğretmenlerin değerlendirme puanlarına göre devam ettirmeyi amaçlıyor.
Sendika, bu yasanın toplu ve keyfi işten çıkarmalara neden olacağını iddia ediyor.
Geçtiğimiz ekim ayında imzalanan yasa o günden beri büyük gösterilerle protesto ediliyor. Mayıs ayında Başbakan Enrique Pena Nieto’nun hükümeti, reformu yeniden gözden geçirmek için askıya almıştı.
Sendika ise reform paket tamamen iptal edilene kadar protesto gösterilerine devam edeceklerini duyurdu.
CNTE sendikası Salı günü de ülkenin güneyindeki Oaxaca eyaletinde düzenlediği gösteri ile Parlamento seçimlerini protesto etmişti. Göstericiler ile polis arasında çıkan şiddetli çatışmalarda pek çok sendika üyesi gözaltına alınmıştı.
Am 7. und 8. Juni 2015 treffen sich im oberbayerischen Schloss Elmau die Staats- und Regierungschefs der sogenannten „G7-Staaten“. Die Föderation deutschsprachiger Anarchist*innen (FdA-IFA) und die Anarchistische Föderation Rhein/Ruhr (AFRR) organisieren gemeinsam mit Aktivist*innen aus Bayern und weiteren anarchistischen Gruppen eine Kampagne zu diesem Thema. Geplant sind eine Gaidao-Sonderausgabe mit Texten der beteiligten Gruppen, ein anarchistischer, Block auf der Großdemonstration am 6. Juni in Garmisch-Patenkirchen, Info- und Mobilisierungsveranstaltungen sowie ein eigener Bereich auf dem Protestcamp.
In den nächsten Wochen und Monaten findet ihr hier weitere Informationen, Mobimaterial, Radiobeiträge, uvm.
KARAKÖK AUTONOME tr/ch 