11- Savas ve Biz

israil filistin ve savaslar hakindaki yazimiz.

Savas ve biz

Savaslar hepimizin bildigi gibi cikarlarin, paylasimlarin, rekabetin, sömürünün basladigi anda ortaya cikar. Devletler, düzenli ordularla hegemonya kurup diger bir ülkeyi teslim almaya calisir.. Bizler gecmiste ulusalci sol dusunceyle duzenli ordu savaslari “hakli” ve “haksiz” olarak ikiye ayiriyor ve ona göre taraf olup destekliyorduk. Maalesef düsünemiyorduk ki, hakli savasda da duzenli ordularini kurup idare edenlerin, hakim olanlarin ,partilerin hiyarasi ve otoritelerin ondeligindeki savaslarda sivil insanlar ölüyor, yaralaniyor, evsiz kaliyor, yoksullasiyorlar . “Hakli” savastir, diyip savasta herkes ölür mantigi ile kemdimizi ikna ediyorduk. savaslar düzenli ordulara karsi ,yine düzenli ordu veya  milis gücleri arasinda ceryan ediliyor ve kazanan devletler yenilen tarafi  fiili isgal edip, talan, baski,somuru ve iskence uyguluyordu. Bazen kapitalizme tam ulasamamis  devletle veya parti, emir komuta zincirindeki  onderliginde gerila savaslariyla  savasi kazandiklarida oluyordu. Orada kazanan, yeni kurulan devlet veya  parti esrafi  daha sonra halktan uzaklasip kendi devletini kurup kapitalizmini yerlestirmektedir kaybeden ise yine halki idi.

Günümüzde kapitalistler birlestiler ve sermayelerini zincir haline getirmeleri ile globallesip top yekün fakir, maddence zengin, uyusturucu ve kacak ticaretin bol oldugu, toprak olarak verimli yerlere saldiriyorlar.  Devletler kendi aralarinda anlasip,uzerine düsen görevi yapmaktadirlar. Kimisi abd, ingiltere, latin amerikadaki bazi  devletler, uzak asya dakiler  ve   israil gibi devletler ordusu ile saldiriyor, diger kapitalist ülkeler ise isgal edilen topraklara farkli sekilde giriyorlar (isvicrenin, almanyanin, fransanin,italya v.b. sermayesiyle girmesi gibi). Bu durumda  salt gözlerle, duygusal,  3. dunya teorisi ile , sag bakip olayi yorumlarken, sadece isgalcileri ve kan dökücü devletler görünuyorlar. Isgal veya saldiran devletlere  tavirlar,  protestolar ve boykotlar yapiliyor. Yanlis yerde durmak burada basliyor. Postal sesleri sermaye icin vardir. Günümüzdeki savaslarda, savas suclusu sadece hakim olan devletler degil, tüm devletlerdir. Mahkum edilmesi gereken DEVLETLER dir. Saldiran devletin tüketim malzemelerini boykot etmek yüzeysel ve reformist bir bakis acisidir. Tüm uretim ve tuketim malzeme paketlerinin  arkasini iyice okudugumuzda firmanin ve ortak grubunu adini patent ve imalat yerini inceledigimizde, hicbir ülkeye ait olmadigini, sadece dünya finanslarina ait oldugunu görüyoruz. Hatta kendini milli üretim ve tüketim malzemeleri diye gosterenler icin de gecerlidir. Devletler birlikte calisir,  sermaye birlikte calisir. Iktidalar kendi lerini korumak ve uzun kalabilmek icin ayrimsiz butun iktidarlarla anlasmalar yapip birlikte calisir. Kapitalistler paralarini bankalara birktirir. Sonucta o bankalar, dunya bankasi etrafindadir. sermayeyi, dahada cogaltmak,  finansörlük,  para yikamak ve kredi olarak kullanir.

Boykotlar sadece kendi vicdanimizi rahatlatip ve bazi seylerin üstünü örtemeye yarar. 21. yüzyilda savaslar,  kapitalist devletlerin sermaye ihtiyaclarini karsilamak icin, fakir halklarin bulundugu topraklarda hüküm sürmektedir. Gercek su ki  Dinsel olarak müslüman devletler,  yahudi  ve  hristiyan devletlerin arasinda fark yoktur. Ordular savasirken, insanlar ölürken, doga yok olurken,  her iki devlet kapali kapilar ardindan   kar saglamaktadir. Saldiriya ugrayan taraf   sivil kurum ve kuruluslar, medyasi  vasitasi ile  dini ve irki propaganda calismalari  yapmaktadir. Kendini halkin temsilcileri ve koruyuculari gibi   gösteren iktidar, savastan kendine düsen payini yutmakla mesguldur. Dünya devletleri tek basina degildir, tüm devletler kirli ve ortakdir.

Israil-Filistin savasinda, islami propaganda karsi halklarin dini ve irki alehinde fasizan tutumlarla taskinlik yapmaktadir. Birileri irkci, fasist , islamci, ümmetci fikirleri yukseltiyorla.  Kendilerini duyarli oldugunu zaneden ler ise buna karsi anti semitizim  imza kampanyasi aciyor.  Evet,  gozle  haklilik payi  yüksek. Savaslar her zaman irkciliga yol acar.   Ayni dini paylasan, birbirlerine karsi  saldiran  devletlerde  durum nasil? Ayni Ne olacak simdi: islam ülkelerinde yahudi karsiti    imza toplayip, hiristiyan ve yahudi ülkelerinde ise  islamci , arap halklarina  karsi imzami  toplayalim? Neticesinde Bu davranis bir halkin savunmasi ve  diger bir halkin top yekun  ayrimini getirir. BIZLER devletler arasi savaslara karsitiyiz. Hicbir halki diger bir halkdan ayri göremeyiz.
Galip gelen devletlerin halki ile kaybeden devletlerin halki ayni yoksulluk icinde, eflasyonla, issizlikle, agir yukselen vergilerle, kesilen sosyal yardimlarla, dusen maaslarla, agir vu uzun calisma kosulari ve her gecen gün daha da halk fakirlesmektedir. Savaslarda zenginlesen devletlerin halki degil, zenginlesen kapitalistleridir. Baska bir halkin cikarlarini düsünmek, onlarin yaninda yer almak irkcilikla ayni paralleliktedir. Ne yahudi  karsiti olmak nede arap  karsiti olmak durumundayiz.

Kendileri savasir, bizleri ortak eder, bizde bir taraf olmak durumunda kaliriz. Devletler politikasinin vazgecilmez halkasi oluruz. Varsin, fasistler ve dinciler karsi propaganda yapsin. Bizler taraf olamayiz, savasimiz sermayeye, fasizme, dine, devletlere karsi dir. Fasizmden kacarken fasizmin yedek gucu olmiyalim .Tum devletler kirlidir, ve katildir.

Biz halkiz

Karakok Otonomu tr / ch

Yazinin tarihi 15.04.2009