Kadikoy için arşiv

Kadıköy, İstanbul: İspanya’daki tutsak anarşistlerle dayanışma eylemi / Solidarity action for imprisoned anarchists in Spain

Posted in Deutschsprachige Artikel, Direnis, Duyurular, English, Haberler with tags , on 23/01/2015 by Karakök

10425110_398666900296456_2902699298920781100_nGeçtiğimiz akşam, Anarşist Cephe ve Gölgesizler, İspanya devleti tarafından gerçekleştirilen Pandora operasyonunun ardından tutuklanan ve baskı altına alınan anarşistlerle dayanışmak için Kadıköy’de bir korsan eylem gerçekleştirdi. Kara bayraklar ve maskeleriyle Mehmet Ayvalıtaş Parkı’nda buluşan yaklaşık 30 kişilik grup, Bahariye caddesine doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında çöp kutuları devrilerek yol bloke edildi ve bazı bankalara, ATM’lere ve kapitalist şirketlere saldırılar düzenlendi. Ayrıca yürüyüş sırasında, neden eylem yaptıklarını ve bankalara neden saldırdıklarına dair ajitatif konuşmalar gerçekleştirdiler. İsyan Yıkım Anarşi, Yaşasın Halkların Devletsizliği, Anarşist Tutsaklara Özgürlük sloganları attılar. Anarşistler ara sokaklara dağılarak eylemlerini bitirdiler.

ENGLISH:

Kadıkoy, Istanbul: Anarchist solidarity with imprisoned anarchists in Spain Prisons (Turkey)

Last night, anarchist groups called ‘Anarchist Front’ and ‘Shadowlesses’, took an action in support of imprisoned anarchists after Pandora Operations in Kadıköy. With black flags and masks, anarchists started to march to a street much used, attack to the ATM’s, bank windows and some capitalist shops like Adidas and chanted for solidarity with anarchists prisoners in Spain and all around the world.

During march, anarchists took down dustbins to blokade roads and attack some ATM’s and multinational capitalist shops. Also, they spoke out about the situation of imprisoned anarchists in Spain prisons. And they chanted: “İnsurrection, Destruction, Anarchy, Long Live Statelesness of People, Freedom for Anarchist Prisoners”.

http://sosyalsavas.org/2015/01/kadikoy-istanbul-ispanyadaki-tutsak-anarsistlerle-dayanisma-eylemi-solidarity-action-for-imprisoned-anarchists-in-spain/

Kadıköy: IMF/Dünya Bankasına karşı Direnistanbul yürüyüşü

Posted in Direnis, Duyurular, Haberler with tags , , , on 02/09/2009 by Karakök

5 Eylül Cumartesi, Kadıköy – Direnistanbul Koordinasyonu, IMF/Dünya Bankasına karşı direniş günlerine çağrı yapmak için Bahariye’de bulunan Adliye önünden Rıhtım’daki Eminönü İskelesine kadar pankart, dövizler taşıyarak ve bildiriler dağıtarak bir yürüyüş gerçekleştirecek. IMF/Dünya Bankasına ve Kapitalizme “karşı duygular” besleyen herkesi bekliyoruz…

Tarih: 05.09.2009 (Cumartesi)

Toplanma Yeri: Bahariye cad. Adliye önü (Kadıköy)

İstikamet: Eminönü İskelesi

Saat: 18:00

25 Nisan Cumartesi mitingi yapılacak.

Posted in Direnis, Eko yazilari with tags on 13/04/2009 by Karakök
“Merhaba arkadaşlar ve yoldaşlar,

Bildiğiniz üzere  günü Kadıköy’de Küresel Isınmayı Durdur!
Küresel ısınma denen olgu kapitalistlerin yıllardır doğamıza ve gezegenimize
yaptıkları saldırının bir sonucudur.Bizler de anarşistler ve
anti-otoriterler olarak bu eyleme katılmalıyız. .Bu eylemde bir pankart arkasında yürüyerek ve
bildiri dağıtarak küresel ısınmayı başımıza bela eden kapitalistlere karşı
sesimizi haykırmalıyız tum anarsist dostlari birarada gormek dilegiyle
U

Kadıköy’de binlerce kişi NATO’yu protesto etti

Posted in Direnis, Duyurular, Haberler with tags , on 04/04/2009 by Karakök
Kadıköy’de binlerce kişi NATO’yu protesto etti

İSTANBUL – NATO’nun kuruluşunun 60. yılında Kadıköy’de bir araya gelen binlerce kişi, NATO’nun dağıtılmasını istedi.

NATO’nun kuruluşunun 60. yılında Kadıköy İskele Meydanı’nda NATO karşıtı miting düzenlendi. Tepe Naitulus önünde bir araya gelen yaklaşık 5 bin kişi mitingin yapılacağı meydana doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşte, “60 yıllık savaş örgütü NATO dağıtılsın”, “NATO’ya hayır”, “Obama evine dön”, “NATO’ya NATO’cu Türkiye’ye hayır” pankart ve dövizleri taşınarak, sık sık “Kahrolsun NATO”, “Kahrolsun MİT, CİA, Kontrgerilla”, “Katil ABD Ortadoğu’dan defol” sloganları atıldı.

Mitinge katılanlar arasında, NATO yazılı siyah kıyafet giyenler, ellerinde ayakkabı taşıyanlar, yüzlerini barış işaretine boyayanlar dikkat çekti. Yürüyüş güzergahı üzerinde bulunan ve BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’na başsağlığı mesajı içeren bilboardlara “Maraş’ı unutmadık, ilahi adalet” yazıların yazılması dikkat çekti. Bazı Yazıcıoğlu’na ilişkin bilbordlar da eylemciler tarafından yırtıldı. Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı miting saygı duruşu ile başladı. Mitinge aralarında EHP, EMEP, SDP, TKP, ÖDP, ESP, Tabip Odası, KESK İstanbul Şubeler Platformu, TMMOB, çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü ve sanatçı katıldı.

Mitingin açılış konuşmasını yapan sanatçı Suavi, 60 yıldır halklara karşı politika kararlarının NATO toplantılarında alındığını söyledi. ABD Başkanı Obama’nın Türkiye’ye yapacağı ziyarete de değinen Suavi, “Halklara karşı yeni siyasal anlaşmalar için yeni pazarlıklar için Türkiye’ye geliyor” dedi. Obama’nın Kürt sorununa ilişkin bir paketle Türkiye’ye geldiğini vurgulayan Suavi, “Kürt sorunu dosyası ile geliyor ama on yıllardır Kürtlere karşı inkar ve imha politikalarını yürütenler de onlar. Onlar çözüm getirmeyecek” diye konuştu. Dünyadaki bütün kontrgerilla örgütlenmelerinin, faili meçhullerin ve katliamların arkasında NATO’nun olduğunu söyleyen Suavi, NATO’nun dağıtılmasını istedi. Miting Grup Yorum, Hakan Yeşilyurt ve Hilmi Yarayıcı’nın verdiği müzik dinletileri ile sona erdi.

Kaynak: ANF NEWS AGENCY

——————

NATO karşıtları kendilerini Boğaziçi Köprüsü’ne kilitledi

NATO’nun kuruluşunun 60. yılı NATO karşıtları tarafından Boğaziçi Köprüsü’nde protesto edildi. Sosyalist Dayanışma Grubu’na bağlı dört kişi, köprünün korkuluklarına kendilerini zincirle bağladı.

NATO karşıtı sloganlar atan gruba önce köprü polisi sonra çevik kuvvet müdahale etti. Çevik kuvvet zincirleri makasla keserek eylemcileri gözaltına aldı. 

Bu sırada göstericiler ile polis arasında kısa süren bir arbede yaşandı. Eylem nedeniyle köprüde trafik sıkışıklığı yaşandı.

Kaynak: Radikal / 04.04.09

Kadıköy: Londra’da, Baden-Baden’de, Strasbourg’da Ayaklanan Dostlara Selam

Posted in Direnis, Duyurular, Haberler with tags , , , , on 04/04/2009 by Karakök

Kadıköy: Londra’da, Baden-Baden’de, Strasbourg’da Ayaklanan Dostlara Selam

NATO’nun 66. yılını protesto etmek için dün Baden-Baden’de bugün de Strasbourg başta olmak üzere dünyanın bir çok yerinde NATO karşıtları sokaklardaydı. Kıbrıs, Adana, Ankara ve İstanbul’da onbinlerce NATO karşıtı savaşa, militarizme ve kapitalizme karşı hayır demek için meydanlara çıktılar. İstanbul’da bir grup anarşist 60. kan ve gözyaşı dolu yılında NATO’ya karşı öfkelerini dile getirmek ve Londra’daki G-20 zirvesine karşı sokakları kapitalislere dar eden, Baden-Baden’de ve Strasbourg’da savaş kışkırtıcısı NATO devlet liderlerinin başını ağrıtan ve Yunanistan’da, Amerika’da, Kanada ve Rusya’da efendilerin korkulu rüyası olan tüm yoldaşlarla dayanışmak için Kadıköy’deki NATO Karşıtı mitinge katıldılar.


Miting alanına doğru yürüyüşte kara, kara-kızıl ve kara-kızıl bayrak taşıyan fakat kortej oluşturmayan grup, mitingde bildiri dağıtarak, çeşitli yazılamalar yaparak ve bazı reklam afişlerini bozuma uğratarak yer aldı. Yapılan yazılamalar arasında “Kapitalizme Karşı Sosyal Devrim”, “Vatandaş Değil Birey, Devlet Değil Toplum”, “Devlet Bölücüdür”, “NATO’ya, Kapitalizme, Devletlere ve Sınırlara Hayır!”, McDonalds Katildir! ve “1 Mayıs…2009 Hazır mısın?” sloganları vardı. Ayrıca Irkçı-faşist Muhsin Yazıcıoğlu afişlerinin üzerlerine; “Merhumu Irkçı Bilirdik”, “Maraş’ı Unutmadık, İlahi Adalet İşte” sloganları yazıldı. Bir AKP pankartı da ters çevrilerek arkasına “NATO’ya, Kapitalizme, Devletlere ve Sınırlara Hayır!” Arama noktasına kadar gelen grup Kadıköy sokaklarına doğru dağıldılar.

Kadıköy’deki miting herhangi bir olay çıkmadan sonlandı.

Mitingde dağıtılan bildiri:

NATO’YA, KAPİTALİZME, DEVLETLERE VE SINIRLARA HAYIR!

Savaş kışkırtıcısı NATO-devletleri NATO’nun savaş, kan ve yıkım dolu 60 yılını kutlamak için Fransa’nın Strasbourg kentinde bir araya geldiler. Buna karşın, zulme karşı isyan bayrağını açanlar bugün Fransa’da, İngiltere’de, Almanya’da, Yunanistan’da, Kürdistan’da ve gezegenin dört bir yanında olduğu gibi sokakları tiranlara dar ediyor. Anti-kapitalist, anti-militarist, anarşist, devrimci, özgürlükçü ve anti-otoriter dostlarımız küresel savaş kışkırtıcılardan neden oldukları savaş, kan, açlık, yoksulluk ve yıkımların hesabını soruyor.

Onların Güvenliği ve Barışı, Toplumun Değil
Bugün moda olmuş “güvenlik” ve “barış” kandırmacasıyla varlığını meşrulaştırmaya çalışan küresel efendilerin savaş kışkırtıcı politikaları, Irak’ta, Afganistan’da, Yugoslavya’da ve dünyanın bir çok bölgesinde onbinlerce insanın yaşamına mal olmuş, sosyal altyapının çöküşüne, gıda kıtlığına ve yüzbinlerce insanın ülkelerinden ölümcül yolculuklardan geçerek gelişmiş ülkelere ümitsiz yolculuklara çıkmalarına neden olmaktadır. Küresel kapitalizmin son aylardaki modalaşmış pazarlama stratejisi “kriz” yönetiminin de gösterdiği gibi hükümetlerin güvenlik ve barış politikası sadece patronlar ve yöneten sınıf için geçerlidir. İşçiler, köylüler, kamu çalışanları, işsizler, öğrenciler kısacası yoksullaştırılmış nüfusun büyük çoğunluğu bir avuç küresel aç gözlü azınlık tarafından daha da yoksullaştırılmakta ve kriminalize edilmektedir.  %100 vergi indirimleriyle, özelleştirmelerle ve yabancı yatırımcıları teşvik etmeleriyle güvenliğini korudukları tek şey bize empoze edildiğinin aksine kapitalistlerin çıkarlarıdır.   Barış ise NATO için baskıcı rejimleri desteklemek, insani yardım adı altında askeri egemenliği ve toplumun militarizasyonunu sağlamak kısacası savaştır. Güvenlik ve barış kelimeleri sadece yeni savaş planlarının ve silah anlaşmalarının örtbas edildiği birer yanılsamadır.

NATO’nun gerçekleştirdiği bir çok askeri tatbikat, silah denemesi ve savaş eğitimleri için kullandığı bölgeler çevresel olarak yok edilmekte ve geri dönüşümü olmayan yıkımlara yol açmaktadır. Bu bölgelerde yaşayan yerli insanlar göç etmeye zorlanmışlardır. NATO’nun askeri tatbikatları gezegendeki bütün yaşam biçimleri için büyük bir tehlike oluşturmaktadır.

Dünyanın bütün kolonici iktidarları, geçmişte olduğu gibi bugün de her yerinde halklara ve yerli insanlara kapitalist yaşam biçimlerini kabul ettirebilmek için ittifak kurmuşturlar. Geçmişin birleşik koloni orduları bugünün NATO’sudur. Gezegenimizi ve doğal dünyamızı son hücresine kadar istila etmeye, paylaşmaya çabalıyorlar.

İnsani Yardım = Toplumun Militarizasyonu
NATO’nun, “insani yardım” veya “kalkınma yardımından” anladığı Afganistan’da i Irak’ta yaptığı gibi işgal ettiği topraklarda yaşayan insanların baskıcı rejimler altında militarizasyonu ve savaşı daha da kalıcı hale getirmektir. Çünkü NATO savaştan beslenen bir aygıttır. Emperyalist devletlerin organize suç örgütüdür. Tüm barış yalanları ile NATO-devletleri Afganistan’dan çekilmekten ziyade daha fazla asker gönderilmesini talep ediyor. Türkiye Devleti de Afganistan’daki NATO-devletleri arasında da üçüncü büyük güce sahiptir. NATO’nun Afganistan işgalinin başrol oyuncularından birisidir. Bu anlamda Türkiye Devleti bizleri bu topraklardaki halklara uyguladığı baskı ve zulme ek olarak, diğer halkların yaşadığı toprakların işgal edilmesine ve onlara baskı, savaş, kan ve gözyaşı götürmeye hizmet etmek zorunda bıraktığından NATO’ya karşı direnişin zeminleri genişletilmelidir.

Bugün AB devletleri küresel ekonomik kontrolünü genişletmek adına savaş ve barış arasında bir farkın kalmadığı gibi iç ve dış güvenlik arasındaki uçurumu da kaldırmak istiyor. Böylelikle kapitalist politikaları hem yerel hem de küresel anlamda empoze edebilecek güce sahip olabilmeyi planlamaktadır. Bu amaçla Avrupa çapında ordu, polis ve sivil yardım kuruluşları gibi örgütlenmeleri yaratarak uluslararsı arenaya kontrolünü kabul ettirmeyi hedeflemektedir. Frontex (Avrupa Sınır Güvenliği Ajansı) AB devletlerinin küresel çapta büyük güç olduğunu kabul ettirmek ve AB devletlerinin dış sınırlarının etrafındaki hakimiyeti genişletmek adına kurulmuştur. Özellikle de Akdeniz ve Batı Afrika’nın sahil kısımlarından giriş yapan mültecileri Avrupa’ya sokmamak Frontex’in en önemli amaçlarından birisidir. Devriye gezen Avrupa savaş gemileri mülteci ve ilticacıların uzun ve tehlikeli rotalardan gitmelerine zorlayarak Akdeniz ve Atlantik denizinde binlerce insanın ölümlerine neden olmaktadırlar. Sınırlardaki polisler daha da silahlandırılmaktadır. Savaşların kışkırtıldığı bölgelerden kaçan insanlar yine savaş kışkırtıcıları tarafından savaşın bir parçası haline getirilmektedir.

Kendi ülkelerindeki savaştan ve ekonomik çöküşten kaçmaya çalışan insanlara Avrupa kapılarının kapatılması kapitalistlerin başka bir kriz yönetimi şeklidir. NATO devletlerinin “kontrolsüz göç hareketini” savaş nedeni olarak sayması da bu nedenle rastlantı değildir. Avrupa’daki on binlerce mülteci kampında mülteci ve ilticacıların temel haklarınının bile verilmemesi bu ırkçı rejimin bir ürünüdür.

Devletlere ve Sınırlara Karşı Mücadele, Kapitalizme Karşı Mücadele
Mülteciler açısından Türkiye’deki durum da bundan farksız. Bir çok ilde binlerce mülteci açlık, susuzluk, baskı, kaba dayak, tehdit ve işkence altında herhangi bir haktan yoksun olarak misafirhanelerde tutulmaktadırlar. Bu nedenle mültecilerin ve ilticacıların mücadelelerinde onlarla dayanışma halinde olmalı, milliyetçi/ırkçı devlet politikalarına, ordulara, sınırlara ve devletlere karşı mücadeleyi yükseltmeliyiz.

Bugün Avrupa çapında anti-kapitalist, anti-militarist, anti-otoriter hareketlere yönelik yeni baskıcı yasaların çıkartılması NATO’ya, Kapitalizme ve Devletlere karşı mücadelenin önünü kesemeyecektir. Baskı, sömürü ve zulmün olduğu heryerde yeniden ve yeniden patlak verecektir. Fabrikalardan, üniversitelere, sokaklardan evlere ve tüm yaşam alanlarına bu sisteme karşı sosyal adalet talebi bitmeyecektir. Barınma hakkı için mücadele edenlerden sosyal/ekonomik hakları için dövüşen çalışanlara, üniversitelerde baskıcı yasalara karşı işgaller gerçekleştirenlerden homo/transfobik erkek egemen kültüre karşı dur diyenlere, cezaevlerinde direnen tutsaklardan doğa savunması ve hayvan kurtuluşu için çabalayan aktivistlere, ırkçılığa ve milliyetçiliğe karşı savaşanlardan kendi topraklarını ve kültürlerini korumaya çalışan yerli halklara kadar isyan ve direniş iktidarların olduğu her zaman ve her yerde sürecektir.

ANADOLU YAKASINDAN ANARŞİSTLER
anadoluyakasianarsi@gmail.com