BASINA VE KAMUOYUNA

Dünya Su Forumunun meşru ve demokratik olmadığını savunan BM Asamble Başkanı Miguel D’Escoto, BM Asamble Baş danışmanı Maude Barlow, Avrupa Parlamentosu uyesi Roberto Musacchio; Bolivia, Uruguay ve diger ulkelerden bakanlar; Turkiyeli Parlamenter Sebahat Tuncel — DTP(Demokratik Toplum Partisi); Belediye ofisleri ve yerel temsilciler (FAL network); BM – Habitat organizasyonun partnerleri Kuresel Su Organizasyonu alternatif etkinlik düzenliyorlar.

19 Mart Perşembe sabah 11.30’da The Marmara Hotel (Taksim)’de düzenlenen alternatif etkinlik ile ilgili basın toplantısına katılımınızı bekleriz.

Dunya Su Forumu’na gitmek, dunya elitlerine kulak vermektir.

Buna karsi durmak icin, bize katilin

 

Halkin Su Forumu

BM Asamble Baş danışmanı Maude Barlow, Avrupa Parlamentosu uyesi Roberto Musacchio; Bolivia, Uruguay ve diger ulkelerden bakanlar; Turkiyeli Parlamenter Sebahat Tuncel — DTP(Demokratik Toplum Partisi); Belediye ofisleri ve yerel temsilciler (FAL network); BM – Habitat organizasyonun partnerleri Kuresel Su Organizasyonu alternatif etkinlik düzenliyorlar.

19 Mart Perşembe sabah 11.30’da The Marmara Hotel (Taksim)’de düzenlenen alternatif etkinlik ile ilgili basın toplantısına katılımınızı bekleriz.

Dunya Su Forumu’na gitmek, dunya elitlerine kulak vermektir.

Buna karsi durmak icin, bize katilin

Halkin Su Forumu

iletisim@alternatifsuforumu.org
05362597364

Polis “suyumuzu sattirmayacagiz” diyenlere saldirdi (görüntülü)

Dünya Su Forumu toplantisinin basladigi saatlerde sermayenin suyu gasp etme planlarina karsi çikan Suyun Ticarilestirmesine Hayir Platformu da eylemdeydi.

Video görüntüsü:
http://vimeo.com/3687387

Sabah saatlerinde Beyoglu Adliyesi önünde yapilan basin açiklamasinin ardindan Halkevleri, Ögrenci Kolektifleri ve Halk Cephesi üyeleri Dünya Su Forumunun yapildigi Sütlüceye yürümek isteyince saat 10.40 sularinda polisin gaz bombasi, plastik mermi ve cop kullandigi sert saldirisina maruz kaldilar.

Halkevleri üyeleri sabah 8.30da Okmeydaninda bulustu. Buradan Su halkindir satilamaz, Suyumuzu sattirmayacagiz sloganlariyla Haliçte bulunan Beyoglu Adliyesinin önüne yürüdü ve Suyun Ticarilestirilmesine Hayir Platformunun diger üyeleriyle bulustu. Suyun Ticarilestirilmesine Hayir Platformu, Adliyenin önünde kisa bir bekleyisin ardindan Dünya Su Forumunun yapildigi alana dogru yürüyüse geçti. Yolun karsi tarafina geçildikten kisa bir süre sonra polis suyun satilmasina hayir diyenlerin önünü kesti. Görüsmelerin ardindan Suyun Ticarilestirilmesine Hayir Platformu burada bir basin açiklamasi yapti. Açiklamada, dünyanin çesitli yerlerindeki su mücadelelerinden örnekler verildi. Suyun en temel insan hakki oldugunun vurgulandigi açiklamada, suyun ticarilestirilmesine karsi mücadele edilecegi sözü verildi.

Açiklamanin ardindan suyun ticarilestirilmesine engel olmak için yürüyoruz diyerek forum alanina yürüyüse geçen kitleyle polis arasinda çatisma yasandi. Polisin biber gazli su, gaz bombasi ve copla eylemcilere saldirdi.

Yaklasik 30 kiþinin gözaltina alindigi saldirilarda yaralananlar oldu. Daha sonra polis Platformun, dagilmadan Beyoglu Adliyesi önünde bekleyen diger üyelerine de saldirdi. Kitle ise gözaltina alinanlarin serbest birakilmasi talebiyle bekleyisini sürdürdü. Kisa bir süre sonra ikinci bir saldiri gerçeklesti.

Ilk saldirida Okmeydani yönüne dogru dagilan eylemciler burada toplanarak tekrar forum alanina dogru yürüyüse geçti. Yolu trafige kapatarak yürüyüse geçen su hakki savunucularina polis üçüncü kez biber gazli tazyikli su, gaz bombasi ve copla saldirdi.

Eylemciler Okmeydani mahallesinde de eylemlerine devam etti. Polis mahallede, helikopterden gaz atarak saldiri ve gözalti terörünü sürdürdü.

Adliyenin önünde kitlenin bekleyisi sürerken, Alternatif Su Forumuna katilmak üzere yurtdisindan gelen katilimcilar ve gazeteciler polis kordonuna alinarak disari cikarildi.

Sendika.Org

5. DÜNYA SU FORUMUNA KARŞI ETKİNLİK

ekolojistler.org5. DÜNYA SU FORUMUNA KARŞI ETKİNLİK AJANDASI-1 SÖYLEŞİ: Tayfun ÇINAR-Su ve Özelleştirme Politikaları20/02/2009, ANKARA “İçme ve kullanma suyunun temini, kanalizasyon,atıksuların toplanması ve arıtımı az ya da çok her zaman teknik bir konu olarak görülmesine rağmen bu hizmetlerin nasıl yönetilmesi gerektiği özünde politik bir konudur. Avrupa’da son 30 yıldır politik boyutu giderek daha fazla gözardı edilen su yönetiminde ekonomik boyut ön plana çıkarılmaktadır. Bu kapsamda su yönetimi birbiriyle kesişen iki eğilimi içeren yeni boyutlar kazanmıştır. bu boyutlardan ilki su hizmetlerinin sağlanmasında ve yönetiminde “özelleştirme” arayışıdır. ikinci eğilim ise su kalitesindeki düzenleme girişimleri çerçevesinde “suyun Avrupalılaştırılmasıdır”.” http://kentcevre.politics.ankara.edu.tr/cinartoplumHekimsuhizmetleriozellestirilmesi.pdf FACEBOOK- Tayfun ÇINAR-Su ve Özelleştirme Politikaları Devamını oku… SU İÇİN 15 MART’TA İSTANBUL SOKAKLARINA… 5. Dünya Su Forumu 16-22 Mart 2009 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek.Sermayenin yeni gösteri alanı İstanbul. İstanbul; ulusötesi sermaye tekelleri ve müstakbel yerli ortaklarının, hükümet sözcülerinin hep bir ağızdan su işini kotarabilenin ancak kendileri olacakları mesajlarını verecekleri; 90 milyar dolarlık pastanın dilimleneceği bir mekan mı olacak? 15 Mart günü, antikapitalist, emekten, doğadan yana olan bizler yaşamı savunmak için tüm dünyadan gelecek, İstanbul sokaklarında buluşacağız.Salonlar onların olsun, İstanbul sokakları bizim! Ekoloji Kolektifi olarak SUYUN TİCARİLEŞTİRİLMESİNE HAYIR diyen herkesi mücadelemizi ortaklaştırmaya, 15 Mart’ta Kadıköy meydanına çağırıyoruz. SOKAKLARDA AKIP MEYDANLARDA SEL OLALIM! Yıl 2006… sermayenin çarkları, dünya su tekellerinin kirli elleri Meksika’da Dördüncü Dünya Su Forumunda toplanır. Forumda AKP delegasyonu tahmini değeri 90 milyar doları bulan dünyanın en büyük su özelleştirmelerinden birini yapmaya söz verir; forumun beşincisini İstanbul’a taşımaya talip olur… Ulusötesi tekeller masa başında suyun pazarlığını yaparken sokaklar on binlerin protestosuyla dolar… Yıl 2009… Dünya Su Forumu’nun beşincisi için Türkiye seçilir. Sermaye tüm kollarıyla bu kez İstanbul’u sarmalamak için hazırlanır; sermayenin çığırtkanlığını yapan işbirlikçiler de bu tezgahta hemen yerini alır. Kuraklığın, iklim değişikliğinin failleri; çiftçileri aç, susuz ve topraksız bırakanlar; kentleri yoksulluğa mahkum edenler; havayı, suyu, toprağı ve geleceğimizi satılığa çıkartır.Bu yağmacı ittifaka emekçilerin gözleri açık, yanıtı nettir: Salonlar onların,  sokaklar bizim olacak!