Barış Grubu 19 Ekim’de Silopi’den giriş yapacak



DTP’li Demirtaş:‘Kürtler hiçbir zaman çatışma istemediler, kan gözyaşı istemediler. Barış konusunda ne kadar büyük bir toplumsal desteğin de olduğunu gösterdiler. Çok önemli bir gelişmedir. Eğer bu doğru şekilde değerlendirilirse açılıma da kalıcı çözüme de inanılmaz bir güç katacak gelişmedir’
Başbakan Erdoğan:‘TCK 221. madde açıktır. Dolayısıyla 14 kişi müracaat etti, 12’si tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Yani bu noktada orada nasıl böyle bir şey olduysa gelecek olanlarla ilgili olarak da her zaman için bu tür uygulamalar olabilir’
DTP Şırnak İl Başkanı Selim Bayar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan‘ın çağrısı üzerine Türkiye’ye gelecek olan 2 barış grubunun 19 Ekim’de Şırnak’ın Silopi İlçesi’nden Türkiye’ye giriş yapacaklarını belirterek, barıştan ve çözümden yana olan herkesi barış gruplarını karşılamaya çağırdı.
Maxmurlu barış grubu, Ankara’ya giderek Meclis ile görüşmek istiyor
Başbakan’ın Mahmur mesajı: 14 kişi müracaat etti, 12’si serbest bırakıldı..
Öcalan: İki barış grubu Türkiye’ye gelebilir
282 Sanatçıdan Kürt Açılımına Destek

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine Türkiye’ye gelecek 3 barış grubundan ikisi olan Maxmur ve Kandil barış grupları, 19 Ekim günü Şırnak’ın Silopi İlçesi’nden Türkiye’ye giriş yapacak. Grupların karşılanmasına ilişkin DTP Silopi İlçe binasında basın toplantısı yapıldı. Toplantıya, DTP Şırnak İl Başkanı Selim Bayar, Cizre İlçe Başkanı Şefik Uçkan, Silopi İlçe Başkanı Yakup Tanış, DTP PM Üyesi Muhsun Kunur, Şırnak Belediye Başkanı Ramazan Uysal, Silopi Belediye Başkanı Emin Toğurlu, Uludere Belediye Başkanı Şükran Sincar, Cizre Belediye Başkanı Aydın Budak, İdil Belediye Başkanı Resul Sadak, Başverimli (Tilqebin) Belde Belediye Başkanı Sinan Uysal, İl Genel Meclis Başkanı Eyüp Tanış, DTP İl ve İlçe yöneticileri katıldı.

Başverimli Beldesi’nde kitlesel karşılama

Maxmur ve Kandil’den gelecek olan iki barış grubunun 19 Ekim’de Silopi’nin Başverimli (Tılqebin) Beldesi’nden Türkiye’ye giriş yapacaklarını ifade eden DTP Şırnak İl Başkanı Selim Bayar, grubun saat 10.00’da belde de kitlesel bir şekilde karşılayacaklarını söyledi. Bayar, barıştan ve çözümden yana olan herkesin grupları karşılamak için Başverimli (Tılqebin) Beldesi’ne çağırdı.

‘Süreç provoke edilmesin’

Bayar’ın ardından konuşan İl Genel Meclis Başkanı Eyüp Tanış da barış gruplarının çözüme büyük katkı sunacağını ifade etti. Barış grubunun desteklenmesi gerektiğine dikkat çeken Tanış şöyle konuştu: ‘Çağrımız Botan halkı için ve barışın sağlanması içindir. Binlerce kişinin katılmasını istiyoruz. Umut ediyoruz bu süreç daha önce yaşananlar gibi provoke edilmesin. Bu barış grubu barışı daha geniş bir alana yayarak kalıcı bir çözüm getirmek istiyor. Kürt halkı da bu sürece katkı sağlamalıdır. İsteğimiz AKP Hükümetinin bu çabaları görmezden gelmeyerek, Barış grubunu desteklemesidir.’

‘Kitlesel karşılama yapacağız’

Bundan önce gelen barış gruplarının cezaevine konulduğunu hatırlatan Silopi Belediye Başkanı Emin Toğurlu da, ‘Cezaevinde yaşamını yitirenler bile oldu. Barışın sağlanması için KCK’nin çatışmasızlık kararı almasının ardında AKP hükümeti operasyonlarına devam etti. Gelen barış grubunun amacı bu sürece katkı sağlamaktır. Samimi bir şekilde bu sorunun çözümü için uğraştığımızı tüm dünyaya duyurmak istiyoruz. Barış ve demokrasi için ne gerekirse yapmaya hazırız. Tüm halkımız bu duygular içindedir. Barış gruplarını kitlesel karşılayacağız. Botan halkının da o gün bizimle beraber olmasını istiyoruz’ dedi.

Uludere Belediye Başkanı Şükran Sincar, KCK’nin çatışmasızlık kararına rağmen sürecin tıkandığı bu günlerde barış grubunun gelmesinin büyük bir adım olduğunu, bunun hükümet için de büyük bir fırsat olduğunu belirtti. Sincar, ‘Sayın Abdullah Öcalan’ın çağrısı Maxmur, Avrupa ve Kandil’den yanıt bulmuştur. Kürt halkı da bu sürece katkı sağlamalıdır. Onurlu bir barışın sağlanması için yediden yetmişe herkes bu barış grubunu karşılamak için katılım sağlamalı ve sürece sahip çıkmalıdır’ diye konuştu.

‘Barışa katkı sunmalıyız’

Kürtlerin yıllardır barış talebini haykırdığını belirten Şırnak Belediye Başkanı Ramazan Uysal, ‘Sayın Abdullah Öcalan’ın çağrısı yerini bulmuştur. Bizlerde Kürt Halkı olarak üzerimize düşeni yapmalı ve barış grubunu on binlerce kişi tarafından kitlesel bir şekilde karşılayarak barışa katkı sunmalıyız’ dedi.
İdil Belediye Başkanı Resul Sadak ise, 1999 tarihinde barışa katkı sağlanması için atılan adımın o dönemde değerlendirilemediğini vurgulayarak, ‘Şimdi barışın ve kardeşliğin sağlanması için adım atılıyor. Bizler bu barış sürecine destek vererek Kürt halkı üzerinde oynanan kirli oyunları boşa çıkartmalı ve bozmalıyız. Barış grubu tarafından atılan bu adıma biz Botan halkı olarak cevap olmalıyız ve tüm Kürt halkını barış grubunu karşılamaya davet ediyoruz’ diye belirtti.

‘Barış Grubu Kürtlerin temsilcisidir’

Çözümün dışarıda aranmaması gerektiğini dile getiren Cizre Belediye Başkanı Aydın Budak şöyle konuştu: ‘Sayın Abdullah Öcalan’ın çağrısı özgürlük savaşçılarınadır. Gelen barış grubu 40 milyon Kürt halkını temsil ederek gelecektir. Artık Kürt analarının gözyaşının durmasını istiyoruz. Bu sorunun çözümünü ABD’de, İran’da, Suriye’de ve Irak’ta aramak boşunadır. Eğer AKP hükümeti sorunun çözümünde samimi ise çözümü dışarıda aramaktan vazgeçmelidir’ dedi. Gelen barış grubu Kürt Halkını ve onurlu bir barışı isteyen herkesi temsil etmekte olduğuna değinen Budak, ‘Başta Botan halkını ve Türkiye’yi temsil eden barıştan yana olan herkesi barış grubunu karşılamaya davet ediyoruz.’

Başverimli (Tılqebin) Belde Belediye Başkanı Sinan Uysal ise, ‘Tüm dünya bilmelidir ki Kürt halkı önderliğine ve iradesine sahip çıkmasını bilen bir halktır. Sayın Abdullah Öcalan’ın söylediklerini yediden yetmişe Kürt Halkı yerine getirmektedir. 19 Ekim Pazartesi günü Başverimli (Tılqebin)’de saat 10.00’da herkesin barış grubunu karşılamaya bekliyoruz’ diye konuştu.

DİHA

**

DTP barış gruplarını kitlesel karşılayacak

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine Türkiye’ye gelecek olan barış gruplarının Türkiye’de tıkanan siyasetin önünü açacağını ve bu grupların devlet tarafından da doğru anlaşılması gerektiğini belirten DTP Grup Başkan Vekili Selahattin Demirtaş, gelecek olan barış gruplarını, aralarında DTP’li vekillerin ve belediye başkanlarının da olduğu kitlesel bir şekilde karşılayacaklarını söyledi. İHD de, grupları bir heyetle karşılayacağını bildirdi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın siyasette yaşanan tıkanıklığın aşılması ve müzakere sürecinin gelişmesi için önerdiği Maxmur ve Avrupa’da barış gruplarının gelmesi yönündeki önerisinin ardından KCK’nin 3 grup göndereceğini açıklamasıyla gözler gelecek olan barış gruplarına çevrildi. İHD Diyarbakır Şubesi, Maxmur’dan gelecek olan ve Silopi’den Türkiye’ye geçiş yapması beklenen grupların karşılanması için aralarında avukatların da bulunduğu bir heyetle karşılamaya gideceğini açıkladı. DTP tarafından da gelecek olan grupların karşılanmasına yönelik hazırlıklar başladı. Gruplar için, aralarında DTP’li vekillerin ve belediye başkanlarının da bulunduğu kitlesel bir karşılamaya hazırlanan DTP, gelecek olan grupların mesajlarının gerekli makamlara iletilmesi için de çalışmalara başladı. Konu hakkında bilgi veren DTP Grup Başkan Vekili ve Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş, Öcalan’ın çağrısı üzerine gelecek olan grupların Türkiye’de tıkanan siyasetin önünü açacağını ve bunun devlet tarafından da doğru anlaşılması gerektiğini ifade etti.

‘Hükümetin attığı savaş adımlarına karşı barıştaki ısrardır’

Grupların gelmesi Kürt sorununun çözümünde önemli gelişmeler yaratacağını belirten Demirtaş, gelecek olan grupların 1999’da gelen barış gruplarının uğradığı akıbete uğramamasını, aksi durumda sürecin sekteye uğratılacağını söyledi. ‘Mağmur’dan Kandil’den ve Avrupa’dan gelecek olan barış gruplarının Kürtlerin barış konusunda ne kadar ısrarcı olduklarını göstermesi açısından son derece önemli bir gelişmedir. Barış grupları geldikten sonra top artık devlette ve hükümette olacak. Barıştan ve demokratik çözümden yana olan kimdir, kimlerdir bir kez daha ortaya çıkmış olacak’ diyen Demirtaş, ‘Bizim beklentimiz barış gruplarının gerekli olgunluk ve saygıyla karşılanarak bir önceki barış grubunun karşılaştığı kriminal tutumla karşılaşmamaları, ilettikleri mesajın doğru yere ulaşması yönündedir. Bir yandan askeri operasyonların devam ettiği yakın zamanda da sınır ötesi operasyon teskeresinin çıktığı böylesi bir dönemde barış için grupların gelmesi, aslında hükümetin atmış olduğu bu savaş adımlarına karşı barış konusundaki ısrardır. Bu ısrarın bizce doğru anlaşılması lazımdır’ dedi. Muhalefet tarafından da bunun iyi anlaşılması gerektiğini dile getiren Demirtaş, ‘Kürtler hiçbir zaman çatışma istemediler, kan gözyaşı istemediler. Barış konusunda ne kadar büyük bir toplumsal desteğin de olduğu gösterdiler. Çok önemli bir gelişmedir. Eğer bu doğru şekilde değerlendirilirse açılıma da kalıcı çözüme de inanılmaz bir güç katacak bir gelişmedir’ dedi.

Barış gruplarına kitlesel karşılama

DTP olarak gelecek olan barış grupların karşılanmasına hazır olduklarını kaydeden Demirtaş, gelecek olan grupları, aralarında DTP’li milletvekilleri ve belediye başkanlarının da bulunduğu büyük kitlesel bir karşılama ile karşılayacaklarını söyledi. Bu konudaki tartışmalarının devam etiğini dile getiren Demirtaş, ‘Gelecek olan barış grubunun karşılanması ve mesajlarının kamuoyuna, devlete ulaşması için de elimizden gelen destek ve gayreti göstereceğiz’ dedi. Demirtaş, ‘Partimiz bu konudaki organizasyon hazırlıklarını da yapıyor. Yıllardır kendi köylerinden topraklarından uzak yaşayan maxmur halkının ve Avrupa’daki siyasetçilerin de Kandil’de yaşayan insanların da barış için fedakarlık yapıyor olmaları, Kürt halkı tarafından büyük bir coşku ve sevinçle karşılanacak. Haberin duyulduğu ilk andan itibaren halkta büyük bir heyecan var. Türkiye kamuoyunun da aynı heyecan ve coşkuyla karşılaması gerekiyor’ dedi. Çalışmaları hakkında bilgi veren Demirtaş, ‘DTP bu yönlü tartışmalarını sürdürüyor. Ama bir karşılama heyeti ile kitlesel bir karşılama düşünülüyor. İçinde milletvekillerinin belediye başkanlarının bulunduğu ve coşkulu büyük bir kalabalıkla karşılanacak. Daha sonra Ankara’da temaslarda bulunmak üzere gerek TBMM’de gerek STK’ların genel merkezlerinde görüşmeler yapmaları ve getirdikleri mesajları için partimiz organizasyon konusunda yardımcı olacak. Önümüzdeki günlerde organizasyon netleşince halkımıza bu konuda gerekli duyuruları ve çağrıları yapacağız’ dedi.

DİHA

**

30 avukattan oluşan gözlemci heyet Silopi’ye gidecek

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine Türkiye’ye gelecek olan üç barış grubundan ‘Maxmur ve Kandil Barış ve Demokratik Çözüm Grupları’ için yapılacak karşılamanın yanı sıra içerisinde Diyarbakır ve Şırnak Baroları, İHD, TİHV, MAZLUMDER yöneticileri ve 30 avukattan oluşan bir gözlemci heyet Silopi’ye gidecek.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözümü tartışmalarının önünü açmak için yaptığı çağrıya karşılık KCK’nin aldığı karar doğrultusunda, Türkiye’ye Avrupa’nın yanı sıra Kandil ve Maxmur’dan gelecek barış gruplarının 19 Ekim günü Habur Sınır Kapısı’ndan giriş yapması bekleniyor. Gelecek grupların karşılanması için yapılan çalışmaların yanı sıra sivil toplum örgütleri de, grupların Türkiye’ye girişinde yaşanabilecek hak ihlali ve provokasyonları gözlemleme ve önleme amacıyla heyet oluşturdu. İHD, TİHV ve MAZLUM DER yöneticilerinin yanı sıra Diyarbakır ve Şırnak Barosu’ndan 30 avukattan oluşturulan gözlemci heyet 19 Ekim’de Silopi’de olacak.

‘Heyet olarak gelişmeleri yakından takip edeceğiz’

Heyete ilişkin bilgi veren İHD Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey, sivil toplum örgütleri olarak Kürt sorunun barış ve demokratik yol ve yöntemlerin konuşulup tartışılması sürecine katkı sunmak istediklerini söyledi. Barış gruplarının geliyor olmasının son günlerde tıkanan siyasetin önünün açılması için önemli bir adım olduğuna dikkat çeken Erbey, şunları kaydetti: ‘Biz gözlemci olarak grupların Türkiye’ye geliş sürecinin sağlıklı işlemesi için hem de yaşanabilecek provokasyonların önlenmesi için çaba sarf edeceğiz. Bu süreç silahların susması için atılan önemli bir adımdır. Bunun boşa çıkarılmaması için, sivil toplum örgütleri görevlerini yerine getirmelidir. Çünkü tüm sivil toplum örgütlerinin hedefinde barış vardır. Biz de bu düşünceden hareketle barış için gösterilen bu çabanın nasıl sonuçlanacağını her aşamasında takip edeceğiz.’

DİHA

**

Halk İnisiyatifi’nden Barış Gruplarını sahiplenme çağrısı

Kuzey Kürdistan ve Türkiye Halk İnisiyatifi, Kürt Halk Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine Türkiye’ye gelecek olan Barış Gruplarının Kürt halkının onuru olduğunu belirterek, Barış Gruplarını, geçecekleri her güzergâhta yüz binlerce kişiyle karşılayacaklarını söyledi.

Kuzey Kürdistan ve Türkiye Halk İnisiyatifi, yaptığı yazılı açıklamada, gelecek olan grupların yüz binlerce kişi tarafından karşılanacağını ve halkın gruplara sahip çıkması çağrısında bulundu.

Açıklamada, KCK’nin 14 Nisan 2009 tarihinde aldığı eylemsizlik kararıyla Kürt sorununun çözümüne ilişkin tartışmaların Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın hazırladığı yol haritasıyla bir düzeye ulaşıldığı belirtilerek, Kürt sorununun demokratik çözümü noktasında hükümetin samimiyetsiz ve kandırmayı esas alan politikası, savaş ve imha konseptindeki ısrarının süreci tıkattığı ifade edildi.

Kürt halkının barış taleplerine bölgenin her yerinde başlatılan askeri operasyonlarla cevap verildiğine dikkat çekilen açıklamada, ‘Halkımıza yönelik saldırılar yoğunlaştı. Legal siyasi alana yönelik tutuklama furyası başlatıldı. Bu da yetmezmiş gibi 90’lı yılların özel savaş uygulamaları yeniden gündeme geldi. Birçok alanda farklı adlarla kontra gruplar provokasyonları hızlandırdı. Hareketimize ilişkin karalama kampanyaları ABD üzerinden yeniden gündeme getirildi. Her alanda savaş ortamı hazırlandı. Son olarak Önderliğimize verilen hücre cezası ve TBMM’den geçen tezkere, Türk devleti yetkilerinin açık bir savaş ilanı olarak tarafımızca okundu’ denildi.

Sürecin tıkandığı ve giderek şiddetli bir savaşa evirildiği ifade edilen açıklamada şunlar ifade edildi: ‘Bu süreci anlamlı bir sonuca götürmek için politik esnekliği göstermek, ve en önemlisi de barış ve çözümde ısrarımızı ve samimiyetimizi ortaya koymak için Önderliğimiz yeni ve cesurca bir hamle yaptı. Onun çağrısı üzerine Avrupa, Maxmur ve Kandil’den 3 barış grubu Türkiye’ye gelecek.’

Gelecek olan grupların halkın yüzbinlere varan kitlelerle karşılayacağı ifade edilen açıklamada şu çağrılar yer aldı: ‘Gelen arkadaşlarımızı sahiplenmek ve onları Ankara’ya sağ salim ulaştırmak bizim en temel görevimizdir. 19 Ekim günü yüz binlerce kişiyle barış grubunu sınır kapısında görkemli bir şekilde karşılayacağız. Buradaki karşılamadan sonra grubumuz Amed’e doğru yola çıkacak. Tüm yol güzergahlarındaki yerleşim yerlerinde görkemli karşılamalar hazırlandı. En son final karşılaması Amed’te yüz binlerce kişi tarafından olacak. Ardından grup Ankara’ya doğru yola çıkacak. Bu nedenle tüm yurtsever halkımızı barış grubunu sahiplenmeye çağırıyoruz.

Olası bir gözaltı ve tutuklamada da halkımız gerekli tepki neyse onu ortaya koyacak ve gruptaki arkadaşlarımızı sahiplenecektir. Barış grubumuzu sağ salim teslim alıp Ankara’ya ulaştıracağız. Her yerde tüm örgütlerimiz, halkımız ayakta olmalı, kendisine düşen bu görevi layıkıyla yerine getirmeli ve getirecektir de. Barış grubu bizim onurumuzdur. Onurumuza sahip çıkacağız. Arkadaşlarımızın can güvenliğini biz sağlayacağız.’

ANF

**

KCK: Üç barış grubu Türkiye’ye gönderilecek

KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tıkanan sürecin önünü açmak için barış grupları önerisini uygun bulduklarını açıklayarak, ‘Üç ayrı barış grubu Türkiye’ye gönderilecektir’ dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, demokratik sürecin önünün açılması için barış gruplarının Türkiye’ye gelmesi önerisine KCK Yürütme Konseyi’nden yanıt geldi. KCK, yaptığı açıklama öneriyi uygun bulduklarını belirerek bu yönlü bir karar aldıklarını bildirdi. KCK, ‘Önder Apo, 9 Ekim 2009 tarihli görüşmesinde: Kürt sorunun çözümünde askeri ve siyasi yöntemlerin bir tıkanıklığı yaşadığı, bu tıkanmanın aşılması ve siyasetin önünün açılarak demokratik çözüm sürecinin gelişmesi için bir kez daha barış gruplarının devreye konulması yönünde hareketimize bir çağrı yapmıştır. Bu çağrı dün kamuoyuna da yansımıştır. Önderliğimizin bu çağrısını değerlendiren hareketimizin yönetimi, çağrıyı yerinde ve uygun görmüş bulunmaktadır. Aynı zamanda bu yönlü görüş ve öneriler sunan bazı dostların da önerilerinin gereğini yerine getirecek olan bu kararımız temelinde üç ayrı barış grubu Türkiye’ ye gönderilecektir’ dedi.

Kandil, Maxmur ve Avrupa’dan 3 grup

Bu grupların, Kandil, Maxmur ve Avrupa’dan olacağını belirten KCK şöyle dedi: ‘Biri Kandil, biri Maxmur kampından birisi de Avrupa’dan düzenlenecek olan bu barış gruplarının amacı, Türkiye’de demokratik barış sürecine yol aldırmak, yumuşama ortamını geliştirmek, gerçek bir barışın gelişmesi için psikolojik atmosferi oluşturmaktır. Önderliğimizin bu amaçla yapmış olduğu çağrı, aynı zamanda Türk devletine de, yapılmış bir çağrı ve verilmiş bir mesajdır. Biz kendi cephemizden bu çağrının gereklerini yerine getirerek, barış ve demokratik çözümdeki samimiyetimizi, ısrarımızı ve kararlılığımızı bir kez daha ortaya koymuş bulunuyoruz. Bu yaklaşımımız halklarımıza ve özgür demokratik yaşama karşı duyduğumuz sorumluluğun bir gereğidir. Bu adımın sürecin gelişmesi yönünde olumlu katkılar yaratacağını umut ediyoruz.’

Yaşanan olumsuz gelişmelere de dikkat çeken KCK şunları ifade etti: ‘Uzun bir aradan sonra Önder Apo’ya tekrardan hücre cezasının verildiği, operasyonların devam ettiği, Kürt siyasetçilerine yönelik tutuklama ve iftiraların sürdürüldüğü, özellikle de çıkarlarını demokratik çözümde değil, kontrollü bir çatışmada gören bazı iç ve dış güçlerin provokatif yaklaşımlarının geliştiği, en son Çaldıran’da görüldüğü gibi yargısız infazlara devam edildiği, bir yargısız infaz örneği olan Ceylan Önkol’un olayına çok sorumsuz bir yaklaşımla ‘havanla ölmemiştir, o zaman bizim sorumluluğumuz yoktur’ denildiği bir ortamda barış gruplarını göndermemiz herkes tarafından doğru değerlendirilmesi gereken bir tutumdur. Biz bu adımla süreci tıkatan ve tıkatmak isteyen zihniyetin aşılması, demokratik çözüm eğiliminin güçlendirilmesi yönünde halkların öz eğilimi olan tutuma sahip çıkmayı esas alıyoruz.’

Tehlike işaretleri

KCK gayrı ciddi yaklaşımlarla süreç sabote edildiğine vurgu yaparak, ‘Hareketimizin 13 Nisan’da tek taraflı eylemsizlik ilanıyla birlikte başlattığı ve daha sonra Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin çeşitli adlar verdiği açılım sürecini gündeme koyduğu bu süreç gelinen aşamada tıkanma durumunu yaşamaktadır. AKP yöneticilerinin bütün söylemlerine rağmen, süreç giderek daralmakta ve beraberinde ağır durumları yaşatacak düzeyde tehlike işaretlerini vermektedir. Sürece gayri ciddi yaklaşımlar ile sabote girişimleri giderek barış sürecini tehlikeyle yüz yüze getirmektedir. Buradaki esas amacımız, yaşanabilecek ağır çatışmalı ve can kayıplarına yol açabilecek bir sürecin önüne geçmektir’ diye belirti.

Demokrasi isteyenler daha fazla çaba göstermeli

KCK açıklamasında şu çağrılarda bulundu: ‘Yaşanan tıkanmayı aşmak, ilerlemenin önünü açmak için bütün barışsever ve demokrasiden yana olan kesimlerin daha fazla çaba göstermesi gerekmektedir. Ülke içinde ve ülke dışında demokratik kamuoyunun barış ve istikrardan yana olan bütün kesimlerin, sürecin ilerlemesi için, üstüne düşen sorumluluklara daha fazla sahip çıkması gerekmektedir. İlgili tüm güçleri, demokratik çözüm sürecinin gelişmesi için daha fazla çaba göstermeye çağırıyoruz.

Yurtsever, fedakar halkımız Önder Apo’nun gerçekleştirmek istediği bu girişimi doğru anlayarak güçlü bir katılım göstermeli ve bu tutuma sahip çıkarak barış gruplarını, birer barış elçisi olarak karşılayıp demokratik çözümdeki ısrarını ve kararlılığını ortaya koymalıdır. Tüm Kürdistan halkı gelinen aşamada bir yumuşama değil, kritik bir sürecin eşiğinde olduğumuzu bilerek öz savunmasını da hiçbir biçimde göz ardı etmeden, daha güçlü kitlesel eylemleriyle savaş yanlısı güçlere karşı barışçıl sesini yükselterek sürecin başarısı için mücadele etmelidir.

Türkiye ve Kürdistan’daki tüm demokratik kurum ve kuruluşları düzenlenecek barış gruplarını sürecin önünü açmada işlevsel kılınması için sahiplenmeye ve mücadele yürütmeye çağırıyoruz.’

ANF

S.Karsitlari

Yorum bırakın